30 Temmuz 1816 günü Heidelberg Üniversitesi rektör yardımcısı, o dönemde Nuremberg lisesinde müdür olan Hegel’e asil profesörlük kürsüsü teklif etmek için yazar. Teklifini şu yorumla açıklar: “Sizin şahsınızla birlikte üniversitenib kuruluşundan beri Heidelberg’de ilk kez bir profesör olacaktır. Gayet iyi bildiğiniz gibi, Spinoza da buraya çağrılmıştı, ama boşuna...”
Okumak nedir? Bu sözcük ne kadar paradoksal görünürse görünsün, çağımızın, insanın kültür tarihi içinde olup olabilecek en dramatik ve en zahmetli sınamanın damgasını taşıdığının günün birinde anlaşılacağını ileri sürebiliriz