Pierre Renouvin (1893-1974) Fransız tarihçisi, uluslararası ilişkiler tarihinde uzmandır.
Pierre Renouvin 1893'te Paris'te doğdu. Lycée Louis-le-Grand'da okudu.
Yunanistan (4.800.000 nüf.), Makedonya'da elde ettiği toprakları, Bulgar isteklerini sonuçsuz bırakarak korumak istiyordu; ama aynı zamanda, Doğu Trakya'ya komşu bölgelerde, Anadolu'da ve Ege Denizi adalarında Türk egemenliği altında yaşayan Rumca konuşan halklara göz dikmişti: bu halkları "kurtarmak", yeni Yunan devletinin kuruluşundan başlayarak milliyetçi iddianın esinlediği "megalo idea" idi. Bu duygular ve çıkarlar Yunan siyasetini İtilaf Devletleri'ne yakinlaştırmak zorundaydı: yansızlığü geçici bir çıkar yol olarak gören meclis başkanı Venizelos'un izlediği siyaset işte buydu. Ama, Il. Wilhelm'in kayınbiraderi olan kral Konstantin ise Avrupa'daki savaşın Almanlar'ın zaferiyle sona ereceğine, yansız kalmanın Yunanistan'ın temel çıkarlarına uygun düşeceğine inanıyordu.
20. yüzyıl başlarında en belirgin durum Avrupa'nın üstünlüğü idi. Paul Valery'in deyimiyle "Asya kıtasının bu küçük burnu" dünyanın yazgısını belirlemekte ve öteki kıtalardaki işlerin gidişine yön vermekteydi.
İtalya'nın tavrı çok başka bir önem taşıyordu: çünkü bu büyük devletin (36 milyon nüf.) bir askeri gücü, Akdeniz'de çok önemli bir stratejik konumu vardı. Bütün siyasal çevreler Avrupa'daki savaşın İtalyanlar'ın milliyetçi özlemleri için elverişli bir fı rsat yarattığına inanıyorlardı:
zira sözkonusu savaş, Avusturya-Macaristann İmparatorluğu'nu, İtalyan halkın yaşadığı toprakları terketmek zorunda bırakabilirdi . Ama bazı çevreler Trentino'nun koparılmasını ve belki de Trieste kentinin özerk bir statüye kavuşmasım yeterli görüyorlardı ve bunların da savaş riskine girmeden, bir görüşmeyle elde edilebileceğine inanıyorlardl.
Uluslararası sosyalist öğreti açık bir iflas halindeydi. Uluslararası Sosyalist Büro, 29 Temmuz 1914'te , savaş tehdidi altında bulunan bütün devletlerdeki sosyalist örgütlerin hepsine, savaşı engellemek için şiddetli gösterilere girişme çağrısı yaptıysa da, hiçbir olumlu sonuç alamadı. Bütün ülkelerde sosyalist kitleler ve hemen hemen bunlann bütün liderleri, yurtseverce bir coşku içindeydiler: ulus duygusu doruk noktasına ulaşmış, işçi sınıfları arasındaki uluslararası dayanışma ülküsünü bastırmıştı.
Büyük sendika merkezleri ne grev, ne de gösteri yapmayı düşündüler. Sosyalist partiler ülkelerinin hükümetine destek verdiler ve savaş ödeneklerini onayladılar. Parlamento gruplannın "kutsal birlik"e katılımı Paris'te de Berlin'de de eksiksiz gerçekleşti; Londra'daysa İşçi Partisi'nin lideri Ramsay MacDonald ''yansız''lığını ilan ettiği için katılım eksiksiz olamadı; St. Petersburg'da yanlızca birkaç (on kadar) aşırı sosyalist savaş al'eyhine oy kul landı: bunlar, şefleri (Lenin) sü r günde yaşayan Rus sosyal demokrat partisinin aşırı ucunun temsilcileri, yani Bolşevikler' di. Güçsüzlüğünün bilincinde olan Uluslararası Sosyalist Büro, tepki göstermeye kalkışmadı.
Bununla birlikte uluslararası sosyalist ilişkiler Eylül 1915'te yeniden başladı. Girişimin önderliği, İtalyan sos yalist yöneticilerinden yardım gören (bu yöneticilerden yalnızca biri, ulus duygusunu uluslararası ülküden üstün tutan Benito Mussolini, Ocak 1915't e partiden çıkarıldı) yansız sosyalistlerin elindeydi.
Ağustos ne okurum hakkında hiç bir tasarım yok ... sürüye uygun adım ilerlediğim için (salgın sürecinde )sürekli benimle birlikte gezen şarkımı ekliyorum buraya youtu.be/ZwbAEmBD-O0
(kendi gözüme yumruk atasım da yok değil hani ) ..
madde iki Ağustos benim büyüme ayım yani Aslanların doğum günü dönemi :)) bu sebeple de kafamda