Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
“Bir daha gelmeyen kesin anlar vardır insanın hayatında ve öyle anlarda hemen 'evet' ya da 'hayır' demek gerekir.”
"Bankacı, yani legal hırsız, tüketim toplumunun baş asalağı ve sistemin en büyük nasırı..."
“Aşk dedikleri şey, hep aynı aşınmış, milyonlarca ağız tarafından kirletilmiş sözcükleri -ama öbürünün kulağına daima ilk kez söyleniyormuş gibi gelen sözcükleri- tekrarlamaktan... tekrar edebilmekten mi ibaretti yani?”
Gökten para yağarsa!..
İşte o vakit, en şüpheciler bile, yani kendilerini "bize madik atılmaz" diye kabul ettirmiş olanlar bile, elektrik akımına kapılmış gibi oldular birden. Ve herkes atıldı ileri bu mucizevi avdan payını almak için. Bir anda acı fren sesleri, homurdanmalar, küfürler, çocuklara haykırılan öğütler, tehditler, protestolar, teşvik çığlıkları kapladı ortalığı.
HÜR YayıneviKitabı okudu
Hiç bir şey kendiliğinden zehirli değildir; zehri yapan dozudur..
Bir daha gelmeyen kesin anlar vardır insan hayatında;
ve öyle anlarda, hemen evet ya da hayır demek gerekir.
Yirminci sabah sigarasını yaktı Judith; kahvaltı tepsisinin üzerinde duran kahve tasında söndürdü kibriti. Zaten kahvaltıya şöyle bir dokunmuştu.(...) Kendiliğinden bir hareketle, kahvesinin kibrit çöpleriyle dolu artığını altıntop suyuyla dolu bardağa boşalttı Judith; henüz yakmış olduğu sigarayı da attı bardağa.
Hiçbir şey kendiliğinden zehirli değildir; zehri yapan, dozdur.
Gerçekten de para, adı saygıyla anılan bir şeydi.
Öfkenin sağlıksız etkisi altındayız.
İnsanlar birbirlerini, değerlendirmeden önce tanımak ihtiyacındadırlar.
Renata ah Renata! Sen büyüdün ama yüreğin çocuk kaldı!
Kağıtları, bir prospektüstür sanarak, iki üç çocuk eğilip aldı önce. Sonra ürküntüyle çevirdiler ellerinde, gene ürküntüyle birbirlerine baktılar: Gözlerine inanamıyorlardı. Nihayet on iki yaşında bir erkek çocuğu, fırıncının oğlu özetledi herkesin gördüğü ama bir türlü adını koyamadığı şeyi: Heyecandan ayakları birbirine dolanarak babasının dükkânına koştu çocuk; düşen kağıtlardan bir tomarı sımsıkı göğsüne bastırmış olarak koştu; ve uçağın gürültüsüyle kapıya fırlayan ana babasına haykırdı boğuk bir sesle:
"Para bu, baba! Anne, para bu! Koşun! Gökten para yağıyor!"
HÜR YayıneviKitabı okudu
Göreceksin derdi hep. Bugün sıkıntı duyarak öğrendiğin şeyler, ileride, sana büyük bir servet kazandıracak.
Köpeklerden de beter, yasal haydutlardır bunlar. Üstelik güçlü, zeki, amansızdırlar! Bizden çok daha amansız... Yüzlerce hükümet yıkmış, yüzlerce savaş kazanmış, binlerce devlet başkanını darağacına yollamışlardır! Kılları bile kıpırdamadan... Bir arada on ordudan çok daha tehlikelidirler, yeryüzünün neresinde hangi taşı kaldırsan mutlaka onlar çıkar altından, çünkü hükmeden onlardır yeryüzüne ve çünkü para onlardadır!