Bir de "onurlu bir subay" düşünün. 2002-2003'de 1. Ordu'da çalışmış ve bu darbe planlarına şahit olmuş olsun. Sonra 1. Ordu'dan Balyoz belgelerini içeren CD'yi, bir dolu başka CD, yazışmalar, ve seminer ses kayıtlarıyla birlikte (hatta 1980'deki Sıkıyönetim belgelerini de) beraberinde götürmüş olsun. Ama her nedense, bu onurlu subay bu dar- be CD'sini ortaya çıkarmak için tam 7 yıl beklemiş olsun. Belgelerden turşu olmadığını, ya da şarap gibi yıllandıkça kıymetlenmediklerini ancak 7 yıl sonra farketmiş olacak, bunları yastığınının altından çıkarmaya 2010'da karar ver- miş olsun. Bir de üstelik, bu onurlu subay, bunları savcılığa iletmek yerine, Baransu'nun eline tutuşturuvermiş olsun.