Primo Levi

Bunlar da mı İnsan yazarı
Yazar
8.4/10
224 Kişi
900
Okunma
95
Beğeni
7,3bin
Görüntülenme

Primo Levi Sözleri ve Alıntıları

Primo Levi sözleri ve alıntılarını, Primo Levi kitap alıntılarını, Primo Levi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Améry gibi ben de Lagere, inançsız birisi olarak girdim ve inançsız birisi olarak özgürlüğe kavuşup, bugüne dek öyle yaşadım; tam tersine, Lager deneyimi, onun korkunç adaletsizliği, inançsızlığımı pekiştirdi. Herhangi bir ilahi takdiri ya da aşkın adaleti kavramamı engelledi, bugün de engelliyor: Neden ölmek üzere olan insanlar hayvan vagonlarında taşınmıştı? Neden çocuklar gaz odalarında öldürülmüştü?”
“Özel Takımların büyük çoğunluğu Yahudilerden oluşuyordu. Bir açıdan, Lagerlerin ana amacı Yahudileri yok etmek olduğuna ve Auschwitz’in nüfusu 1943’ten başlayarak % 90-95 oranında Yahudilerden oluştuğuna göre, bunun bizi şaşırtmaması gerekir; bir başka açıdan ise insan bu doruk noktasındaki kötülük ve nefret karşısında donakalıyor: Yahudileri fırınlara koyanların Yahudi olması gerekiyordu. Aşağı ırk ya da aşağı insan olan Yahudilerin kendi kendilerini yok etme noktasına kadar her türden aşağılanmaya boyun eğdiklerini göstermek gerekiyordu. Öte yandan, SS’lerin hepsinin kıyımı günlük bir görev olarak, içlerinden gelerek kabul etmediği kanıtlanmıştır. İşin bir bölümünü, özellikle en pisini kurbanlara bırakmak bazı vicdanları hafifletmeye yarıyor olmalıydı (olasılıkla olmuştur da).”
Reklam
“Başlangıcından itibaren (ki bu başlangıç Almanya’da nazizmin iktidara yükselişiyle çakışmaktadır) toplama kampı sisteminin ilk amacının, karşıtların direnç yeteneğini kırmak olduğunu hatırlatmak gerekir: Kamp yönetimi için, etiketi ne olursa olsun yeni gelen kişi tanımı gereği bir karşıttı ve bir örneğe ya da örgütlü bir direnç kaynağına dönüşmemesi için hemen yok edilmesi gerekiyordu. SS’lerin bu noktayla ilgili kesin görüşleri vardı. Yeni gelen kişinin karşılaştığı ve Lagerden Lagere değişmekle birlikte özünde aynı olan tüm o düşmanca töreni bu gerçeği göz önünde bulundurarak yorumlamak gerekir; hemen çoğunlukla yüze atılan tekme ve yumruklar, gerçek ya da göstermelik bir öfkeyle bağırarak verilen emirlerin çılgın gürültüsü; saçların kazınması; paçavralardan oluşan giysiler.”
Bütün haklardan yoksun, aşağılanmış, kesin bir ölüme adanmış tutsaklar da olsak, kalmış bütün gücümüzle savunmak zorundayız.
Ruhları ölüp gitmiş onların, müzik onları önüne katıp sürüklüyor, tıpkı rüzgarda yapraklar gibi. Onlarda artık irade diye bir şey yok, nabzın her atışıyla ileri çıkan bir adım, kullanıla kullanıla eskimiş kasların refleksi; Almanlar gereğini düşündü bunun. On bin kişiler ama aslında tek, gri bir makineden farkları yok; düşünmüyor, düşünmek de istemiyorlar, yürüyorlar.
Ama burada, bu kampta ne deli vardır ne de suçlu. Suçlu yoktur, çünkü çiğnenecek bir ahlak yasası yok; deli yoktur, çünkü birer gereçten başka bir şey değiliz; yer ve zamanla ilgili olarak tüm yaptıklarımız zaten yapabileceğimiz biricik şey.
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Ama kim açlık çekmediğini söyleyebilir ki aslında? Kamp, açlık demek değil mi? Bizler açlıktan, yaşayan açlıktan başka bir şey miyiz?
Şimdi bir insan göz önüne getirin ki, sevdiği insanlarla birlikte yuvası, alışkanlıkları, ceketi, pantolonu, uzun sözün kısası, her şeyi elinden alınmış olsun. Kendini bomboş, boşalmış hissedecektir bu insan; çünkü nesi var nesi yok her şeyini yitiren bir insan, kendi kendisini de çok kolay yitik hisseder. Bu göz önünde tutulursa o zaman İmha Kampı sözcüğünün ne demek olduğu daha kolay anlaşılır; benim "derinde kalmak" deyimiyle neyi anlatmak istediğim de ortaya çıkar.
Herkes kendi usulünce veda etti yaşamaya. Kimileri dua ediyor, kimileri ölçü tanımadan içiyor, kimileri en son, tiksinti veren tutkuyla kendinden geçmeye çalışıyordu. Yalnız analar, bütün gece yol hazırlığı için seve seve didindiler, çocukları yıkadılar, yol eşyasını hazırladılar; doğan gün, rüzgarda kuruyacak çamaşırları dikenli tellere asılmış buldu. Kundak bezleri, oyuncaklar, yastıklar, çocuklar için gerekli yüzlerce ufak tefek eşya bile unutulmamıştı. Siz de aynı şeyi yapmaz mıydınız? Sizinle birlikte çocuğunuzu yarın öldürecek olsalar, ona yiyecek bir şey vermeyi bugünden keser miydiniz?
Bir ülkenin uygarlığı, yasalarının geniş görüşlülüğüne ve etki yeteneğine bağlı; bu yasalar yoksulları çok yoksul olmaktan, güçlüleri ise çok güçlü olmaktan uzak tuttuğu oranda, o ülke uygarlaşıyor.
Sayfa 108
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.