Tarihin tekerrür ettiğini böyle acı bir biçimde okumamalıydım.
İyi değilim. Dağlara çıkmak istiyorum, çünkü ancak öyle karışık duygularımdan kurtulabilirim. Etrafı tekmelemek ve çığlıklar atıp ağlamak istiyorum. Rahat rahat hıçkırmak istiyorum. Ama ne olursa olsun bu kitabı aşabileceğimi sanmıyorum. Beni bu denli etkileyen başka bir kitap
Dürüst olayım mı size?
İlk defa bir incelemeyi nasıl başlatacağımı bilmiyorum. Ya böyle hep diyecek, gevezelik edecek bir şeyler bulurdum kendime ama bu sefer bulamadım. Direk konuya dalalım isterseniz :D
(konunun özetini geçeceğim yer spoiler içerir. uyarıyorum bakın. neyse günah benden gitti-)
Ana karakterimiz Fang Runin
Bir serinin daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Haşhaş Savaşı serisinin son kitabını, Yanan Tanrı’yı bitirdim. Yani, doğrusunu söylemek gerekirse o beni bitirdi.
Bu inceleme, kitap hakkındaki yorumlarımdan çok, kitaba son kez söyleyeceklerim niteliğinde olacak. Şizofrenik olduğumu kabul edip kitapla olan sohbetimi okumak isterseniz, incelemenin