“Tamam ya, uzatmayacağım,” dedi. O da arkasına yaslandı, kollarını göğsünde bağladı. “Ben bazen seni çözemiyorum,” diye devam etti. “Sanki seni önceden tanıyormuş gibiyim. Ya da bir önceki hayatımızda yakındık ya da o yüzden tanıdık geliyorsun, bilmiyorum. Garip bir his.”
Omuz silktim. “Başka bir evrende önceden arkadaştık belki.”
Yüzünde tatlı bir tebessüm oluştu. “Belki de öyleydik.”