Raffaele Pettazzoni

Raffaele PettazzoniTanrı'ya Dair yazarı
Yazar
6.5/10
2 Kişi
6
Okunma
0
Beğeni
512
Görüntülenme

Raffaele Pettazzoni Sözleri ve Alıntıları

Raffaele Pettazzoni sözleri ve alıntılarını, Raffaele Pettazzoni kitap alıntılarını, Raffaele Pettazzoni en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tektanrıcılık, çoktanrıcılıktan sonradır. Ancak, evrimci teorinin kabul ettiği gibi, ondan gelişmememiştir. Çoktanrıcılıktan evrimci bir süreçle gelişmekten ziyade, tektanrıcılık devrimci vasıtalarla oluşur. Tektanrıcı bir dinin her gelişi, dini bir devrime bağlıdır. Spekülatif düşünceden doğmak yerine tektanrıcılığın şekillenmesi/oluşumu, beşeri tarih boyunca ve yalnızca uygun şartların alışılmamış şekildeki birlikteliği ve ancak nadiren var olan kamil bir dini hayattan neşet eder.
Eğer tarihin bütünüyle iman seçiminden kaçınması, imani ve ideolojik önyargıdan kurtulmuş olması gerekiyorsa bu, din konusunda soğukluğu, ilgisizliği ve ayrılmayı içermez.
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
... tektanrıcılık problemini, farklı gelişim safhalarında takip edersek, sorunun her zaman medeni olmayan halkların dinlerine atıflarla tartışıldığını görürüz. ... Birbirinden farklı olan teoriler, daha çok tektanrıcılığı bizatihi bir konu olarak ele alan araştırmanın sonucu değil, evrimciliğin reddinin ya da kabulünün sonucudur.
Fenomenoloji yorumdur; ancak fenomenolojik yorum bilim, filolojik-arkeolojik yorumbilimden ayrılır ayrılmaz, saf sanat ve fantazya haline gelir.
"Asla genelleştirme istismarı yapmaksızın, her şeyi izah etmesi gereken bir sistemin aleyhine gerçeği ihmal etmeden ve bilhassa, yıkmak için yapmacık, çok hızlı önyargılarla belirlenmiş, kanıtsız açıklamalara girişmeksizin....."
Sayfa 112 - GENELLEŞTİRME İSTİSMARI. wow wow wow, harikaa. bu içeriğe sahip açıklamalarda zihnimden hep "efradını cami ağyarını mani" cümlesi geçiyorKitabı okudu
Jean-Jacques Rousseau, Emile(1764) adlı eserinde şöyle yazar: "Lavan'ın acayip şekilli putu, vahşi manitu, Afrika fetişleri gibi bütün insan ürünü şeyler, ölümlülerin ilk ilahlarıydı; çoktanrılıcılık onların ilk dini ve puta taparlık onların ilk kültüydü. Düşüncelerini gittikçe daha da genelleştirinceye kadar tek bir Tanrıyı kabul etmediler."
Sayfa 17 - "Burada söz konusu olan kaynak, felsefeden ziyade etnolojiydi."Kitabı okudu
Reklam
Dinler tarihi, iki disiplinden oluşmuştur: Max Müller'in temsilciliğini yaptığı filoloji ve Tylor'un pozitivist ve natüralist antropolojisi. Bu iki geleneğin birleşmesinden tarihi disiplin olarak dinler tarihi doğar.
Sayfa 111Kitabı okudu
Pettazzoni, "dinlerin evrensel tarihi"ni yapıyor. Yahut evrensellik, tarihi mukayese objelerinin gelişmelerinin aynı değerin, yani dinin gelişmeleri olduğu olguda bulunur.
Sayfa 112Kitabı okudu
Yaratma fikrini ve bir Yaratıcı anlayışını, mantıksal ve rasyonel bir sebep arayan bir düşünce olan kausales Denkenden çıkartan bu entelektüel teori ile bizatihi miti ve onun varoluşsal fonksiyonunu vurgulama hususunda ısrar eden bu yeni bakış açısı arasında temel bir anlaşmazlık olduğu açıktır. Birinde temel olan şey, eşyanın ve bu dünyanın niçinliğini bilme, onu tanıma ve anlama ihtiyacıdır. Diğerinde ise, bütünüyle farklı türden bir endişeyle ilgileniyoruz. Bu endişe, sürekli olarak tehlikede olan insanın tehlikeli bir dünyada tehlikeli bir hayata yol açan endişesidir. Birinde entelektüel bir ihtiyaç ilk sebebin keşfiyle kendi kendini tatmin eder; diğerinde ise, yaşamsal bir ihtiyaç, insanın varlığını, onun düzenliliğini ve sürekliliğini garanti altına almayı mümkün kılan ideolojik bir temel arar.
Sayfa 90 - entelektüel ve yaşamsal ihtiyaç olarak bakmak arasındaki farkKitabı okudu
yaratılış miti, daha genel köken mitleri kategorisinin bir parçasını teşkil eder. Bu ilişki, türü cinse tabi kılma gibidir; köken miti bir cinstir ve yaratılış miti de onun bir türüdür. Burada ortaya çıkan sonuç, yaratılış mitinin, köken mitleri olarak aynı tabiatı paylaştıklarıdır. Bundan yaratılış mitinin, köken mitlerininkine benzer bir değere, varlık sebebine, kendine özgü bir hakikate sahip oldukları ortaya çıkar. Yaratılış miti de, köken mitleri olmaları gerçeğinden dolayı ve aynı anlamda doğrudurlar; eğer köken mitlerinin hakikati, bir iman ve hayat hakikati ise, yaratılış mitinin hakikati de iman ve hayat hakikatidir; onun hakikati, esas sebebi dini hakikat olan mitsel bir hakikattir.
Sayfa 89 - aralarındaki farklılık, özle alakalı bir farklılık değildir.Kitabı okudu
Reklam
.... eski toplumlarda ve aynı zamanda bir bakıma modern toplumda, "dünya henüz düzenlenmemiştir ve insan belirsiz bir gerçeklikten ve bir varoluş krizinden kurtuluş olarak kabul edilmiş olan mite başvurur". Bu fikir, Ernesto de Martino'nun din kavramına yakındır: Gerçekten, de Martino dinin varoluşsal sebebini insanın varlığının sürekli koştuğu bir risk olan "orada olma"ma, yolunu şaşırma, yitip gitme riskine bağlar.
Sayfa 143Kitabı okudu
Dini fenomenoloji, dinin tarihsel gelişimine dair hiçbir şeyle ilgilenmez. Van der Leeuw "Fenomenoloji, dinin tarihi inkişafı hakkında bir şey bilmez." der. Fenomenoloji her şeyden önce, dini fenomenlerin çoğulluğu içinden farklı yapıları ortaya çıkarmaya çalışır. Yalnızca bu yapı, dini olguların anlamını, onların zaman ve mekandaki konumlarında ve verili kültürel çevreye olan bağımlılıklarından bağımsız olarak ortaya çıkarma hususunda bize yardım edebilir. Böylece din fenomenolojisi, birtakım hususi dinlerin tetkikine kendisini hasretmiş olan bir din tarihinin aksine, bir evrenselliğe ulaşır. Bu sebeple onun, ihtisaslaşmasından da, zaruri olarak uzaklaşmaya elverişli bir mahiyet arz ettiği görülmektedir. Bu bakımdan fenomenoloji, din tarihinden tamamıyla ayrı bir ilim olarak ortaya çıkmaktadır. Van der Leeuw'u bir kez daha iktibas edecek olursak: "din fenomenolojisi, din tarihi değildir" demektir.
Sayfa 103Kitabı okudu
mit bilimi olarak mitolojiye gelince, geleneksel mit karşıtı tutumundan vazgeçmelidir. Mitoloji, beşeri durumumuzun bir işareti, bir dokümanı şeklindeki mite yönelik sempatik bir tutumla, hümanizm ruhuyla canlandırılmalıdır.
Bana göre tektanrıcılığı ele almanın en meşru metodolojik tarzı vardır o da, tarihin büyük tektanrıcı dinlerini başlangıç noktamız olarak ele almak, bilinenden bilinmeyene ulaşmak, onlardan tektanrıcılığın ne olduğuna dair tam ve kesin bir bilgi elde etmektir.
"bakışlarını ayırmaksızın uzun bir müddet gözlerin göğün derinliklerine daldığında, zihin ve ruh bir yalnızlık duygusunda dağılır gider. Telafisi imkansız bir yalnızlık hissetmeye başlarsın... Yüzyıllardır gökten bakan yıldızlar, bizatihi idrak olunamaz gökyüzü ve bulut hepsi, aynı şekilde insanın kısa hayatına aldırış etmeksizin; onlarla yüz yüze olmaya devam ettiğinde ve anlamlarına nüfuz etmeye çalıştığında, sessizlikleriyle ruhunu ezerler ve zihnin, hakiki varoluşunda hayat, sana ümitsiz ve korkunç görünür...."
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.