"Peki sen aynı insan mısın? sorusu geçti yıldırım hızıyla aklımdan. Her şeyin bıraktığım gibi kalmasını isteyen ben de o geçmişten neredeyse hiçbir iz taşımıyordum.
"Peki sen aynı insan mısın? sorusu geçti yıldırım hızıyla aklımdan. Her şeyin bıraktığım gibi kalmasını isteyen ben de o o geçmişten neredeyse hiçbir iz taşımıyordum. Ne kafamın içindekilerin ne de üzerimdekilerin o geçmişe ait olduğunu iddia edebilirdim. Bir kök arayışıyla buraya gelip düş kırıklığına uğradığım için başkalarını mı suçluyordum? Benim ruhuma yabancılaşmış o geçmişe başkasını bekçi bırakmaya çalışmamdan öte bir anlamı var mıydı bunun gerçekten?"
"… Peki sen aynı insan mısın?" sorusu geçti yıldırım hızıyla aklımdan. Her şeyin bıraktığım gibi kalmasını isteyen ben de o geçmişten neredeyse hiçbir iz taşımıyordum. Ne kafamın içindekilerin ne de üzerimdekilerin o geçmişe ait olduğunu iddia edebilirdim. Bir kök arayışıyla buraya gelip düş kırıklığı- na uğradığım için başkalarını mı suçluyordum? Benim ruhuma yabancılaşmış o geçmişe başkasını bekçi bırakmaya çalışmamdan öte bir anlamı var mıydı bunun gerçekten?
Bu tarz kısa öykülerden oluşan kitapları yorumlamakta her zaman zorlanmışımdır. Çünkü kitabı bir bütün halinde incelemek pek mümkün olmuyor bu durumda.
Kitap on bir kısa öyküden oluşmakta ve her biri tek bir oturuşta rahatça okunabilmektedir. Benim en sevdiğim öyküler; kitaba da adını veren Gökçukuru, Çocukluk Arkadaşı ve Önlük. Bu öyküleri daha
Gökçukuru roman olmalıydı, bir annenin hayata her açıdan güzel bakması ve çalışkanlığı. Çocukluk Arkadaşı ; iki arkadaşın içtikçe içinde ne varsa dökmesi. Cihan ; Cihan ' ın bir Alman ile evlenme arefesinde tereddüt ve heyecanı . Ve su gibi akan diğer öyküler.
GökçukuruRamazan Güngör · Can Yayınları · 202148 okunma
Şahane bir öykü kitabı buldum keşfettim, okudum size anlatmaya geldim. Okuma isteğimi pekiştirdi bu yazım tarzı. Yazarın başarısı anlatılamaz derecede güzel. Konular çok derin anlamlı sarsıcı. Tüm bu üslubun yanında
kelimlerin ve akıcı yazımın etkisi ile siz karakterler ile özdeşiveriyorsunuz. Kendinizden biraz tanıdık gelenler ile bütün oluyor, hiç anlayamayacağınız bir konuda bir anda empati kurar hale gelirken buluyorsunuz kendinizi.
Etkilendiğim öykülerden biraz bahsedecek olursam; Kitaba ismini veren Gökçukuru isimli öykü sevdiklerim arasında öyküde bir kısımda bulunan
...Peki sen aynı insan mıısn? sorusunun derinleri, insana anlattıkları ve düşündürüdkleri oldukça kıymetliydi. En etkilendiğim belki de kendim ile çok içşelleştirdiğim "Çocukluk Arkadaşı" isimli öykü oldu. Orada haykırışları kendim yapmışcasına rahatlama geldi okuduğumda. (Artık yapabiliyor ve bunun kötü olduğunu düşünmediğim anların kıymetine teşekkür ederek.) Cihan ah ne güzel anlatmış göçmen olmayı, kültür farkını. Bu öyküde en etkilendiğim cümle şüphesiz "Bireyselliğim çok geri planlara atılıp etnik ve kültürel kimliliğim önem kazanacaktı." bu oldu. Size bu duyguları o kadar doğal bir şekilde geçirmiş ki yazar, bir anda Cihan olup çıkıveriyorsunuz öyküden. Ve daha nicelerii.. Okumanızı tavsiye ediyorum.
GökçukuruRamazan Güngör · Can Yayınları · 202148 okunma