İzmir’de doğdu. E.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema-TV Bölümü’nü bitirdi, çeşitli belgeseller ve kısa filmler yaptı. Tiyatro oyunları, öykü ve çocuk kitapları yazmaktadır. Can’lı ve Işıltı’lı Maceralar çocuk kitapları serisinin şimdiye kadar altı kitabı yayımlandı (Enerji İmparatorluğu, Yumurtanın Sırrı, Dikkat Hayalleriniz Çalınabilir, Kâğıtların Çığlığı, Kayıp Kukla, Yeryüzü Okulu). Ayrıca Türkiye’de üç, Hollanda’da iki dilli basılan Pen Parkta isimli bir “direniş masalı” bulunmaktadır.
Oysa tarihteki nice olumsuz sosyal olayın, liderlerin sorgusuz sualsiz takip edilmesinden, eleştirel ve nesnel bakabilme bağımsızlığının kaybedilmesinden kaynaklandığını görmüyorlar mıydı?
Sevgili Raşel Meseri’nin kitabını bir solukta, keyifle okudum. Kendimi bazen sıcak bir Çeşme gününde bunalırken o kadınların sohbetine katılmış, bazen “cık, cık...” diye onları eleştirirken, bazen de Yasemin gibi muhabbeti uzaktan izlerken buldum. Klüp dizisinin hayalimizde canlandırdığı Ladino kültürün dokunaklı öyküleri yüreğimi ezdi. Raşel Meseri bu kitapta hem doğal, hem kültürel çevremizle ilgili söz almış. Didaktik olmadan inandırıcı bir kurgu içinde kaleme almış. Sonu da iyimser, bana iyi geldi. Eline sağlık
Can ve Işıl'ın maceralarını anlatan kitaplardan biri. Ben aradan bir kitap seçip başladığım için ilk başta tereddüt ettim, kitabı anlamakla ilgili sorun yaşar mıyım diye, neyse ki korktuğum gibi olmadı.
Can ve Işıl, bu yıl kitaplara yeterince vakit ayırmadıklarını düşünen aileleri tarafından yaz boyu çalışma cezası alırlar. Bir kütüphanede çalışacaklardır. Kitabın öyküsü bu kütüphanede yaşadıkları maceralardan oluşmaktadır.
Oldukça eğlenceli bir olay örgüsü bulunan romanda, kitapların okunması ve anlaşılması gerektiği aksi takdirde yok olacakları ifade edilir. Fantastik bir kütüphanede çok sevilen kitap kahramanlarını kıskanan, sevilmeyen bir başka kahramanın onları yok etmeye çalışmasını engellemek Can ve Işıl'a düşer. Şimdi bol bol kitap okumaları gerekmektedir.
Yazar; daha girişte çocukların çalışma cezası aldığını söylediği anda çocuk işçilerin varlığına değinerek bundan duyduğu üzüntüyü anlatıcı olarak iletir. Bu, kitap süresince benzer şekilde devam edecek. Anlatıcı gerekli yerlerde duygu ve düşüncelerini hatta öğütlerini aktaracaktır. Bu kısmı zaman zaman okuyucuyu uzaklaştırsa da konu seçimi ve ilerleyişi açısından dolu dolu ve eğlenceli bir kitap. 5 ve 6. sınıf öğrencilerinin keyifle okuyacağı bir kitap.
Kitabın yazarı olarak Raşel Meseri ve Aylin Kuryel olarak gözükse de aslında bir derleme bu. Alfabetik olarak sözlük formatında hazırlanmış ve her bir maddenin yazarı, anlatıcısı farklı. Özellikle anlatıcıların isimleri tek tek belirtilmemiş. Derleyiciler bunun sebebini önsözde amaçlarının kişisel hikayelere odaklanmak değil, ortalama Türkiyeli Yahudilerin başlarından geçenlerin derlenmesi olduğu gerekçesiyle açıklıyorlar.
Kitapta ortalama bir Yahudi'nin düğün töreninden cenaze merasimine, okul hayatından Yahudi olmayanlarla ilişkisine dair pek çok anekdot var. Ayrıca Yahudi olduğu için çocukken arkadaşları tarafından hakarete uğramış, öğretmeni tarafından dışlanmış, sokakta yürürken Yahudi olduğunu kimsenin öğrenmemesine koşullandırılmış, İsrail devletinin işlediği suçların hesabının çoğu kez kendilerinden sorulmasına (Tüm Yahudilerin İsrail'in politikalarını benimsediğini ya da siyonist olduklarını sananlar tarafından) içerlemiş insanların çektikleri sıkıntılar, girdikleri ruh halleri de var elbette. Okurken "Bundan 70 sene önce 100 bin olan nüfus bugün neden 20 bin bile yok?" sorusuna yanıt ararken ırkçı ayrımcı politikaların dünyada yol açtığı yıkımlara, insanları ötekileştiren, dışlayan ideolojilerin işlediği suçlara öfkelenmemek elde değil.