1987 Ankara doğumlu. Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunu. Şiir ve yazıları İtibar, Fayrap, Muşta,
Lacivert, Yedi İklim ve Cins dergilerinde yayımlandı. Editörlük yapıyor.
Mekke'nin Fethi kutlamalarını belli bir yere kadar kabul edebiliriz fakat asıl tehlike bugün karşımızda Kutlu Doğum Haftası olarak görünmekte. "Allah Rasûlü'nün doğumunu kutluyor olmanın neresi sakıncalı?" denebilir. Soru tam da cevabın içinde Mevlid Kandili diye bir şey varken Kutlu Doğum denilen gösterilerin gereği ne ve hangi ihtiyacı
Başörtüsünü özgürlük ekseninde değerlendiren bir müslüman, aynı anda eşcinsellerin de evlenme özgürlüğünü savunmaz ise söylediği ile çelişen bir hale gelmiş olacak. O vakit şöyle bir
suçlamayla karşı karşıya kalacak: "Sen özgürlüğü kendin için istiyorsun fakat ben hepimiz için istiyorum. Sen samimiyetsizsin, ben samimiyim." Bu da sonuna kadar haklı bir tepki olur.
Başörtüsünü özgürlük olarak gören bunu da özgürlük temeliyle savunan Müslüman eğer eşcinsellerin evlenme özgürlüğünü savunmuyorsa, savunduğu özgürlük ve insan hak ve hürriyeti söylemi boşa düşmüş olacak. Başörtüsünü özgürlük olarak değil de
Allah'ın emri olduğu için savunan ve bunun için mücadele eden birinin böyle bir savunma yapma durumu söz konusu olamaz elbette. Aksi halde ise şöyle bir tepki verecektir: "Hayır! Ben başörtüsünü senin özgürlük yahut insan hakları dediğin şey için
savunmuyorum. Başörtüsü, Allah'ın bana tesettür emrinden bir parçadır ve benim bunun için mücadelem yalnızca ve yalnızca Allah'ın emri olduğundandır. Başka hiçbir sebep yok ve olamaz.
Senin istediğin özgürlük ise benim dinimce yasaklanıp lanetlendiğinden ben bunu savunmuyorum savunmayacağım!" İşte bu duruş haysiyetli bir müslüman durusu.
diyorum ya hiçbir şey boşa değil
bir çiçeğin açması, yağmurun yağması
bir insanın bir insanı tanıması, sevmesi
hatta solması çiçeğin boşa değil
…
şurama iliştirdiğin ağrı boşa değil
ayrılığın yazgı olması ve yoksul olmamız
ve ölmemiz binlerce on binlerce ölmemiz
aldanmamız yanmamız kanmamız boşa değil
boşa değil gözlerin biliyorum bir sebebi var
ellerin boşa değil bir sebebi var
tesadüflere de inanırım sebeplere de
şeytana Tanrı’ya siyaha ve beyaza
ben sana inanırım bu boşa değil.
Ne zor şu çağda insan olmak. İnsan kalmamamız için ellerinden geleni yapıyorlar. Yenilmiyoruz, yenilmemesine yenilmiyoruz da, hep bir tamam olamama hissi. Bilirsiniz işte. Her şey yarım.
"bir çağın çürük kokusunu duydum / genzim yandı."
Raşit Ulaş
Burası dünya sevgili okur. İnsan olmak artık bir seçim, yine şairin söylediği gibi, öyle uzun değil dünya dediğin.
🍃
Boşa değil gözlerin biliyorum bir sebebi var
ellerin boşa değil bir sebebi var
tesadüflere de inanırım sebeplere de
şeytana tanrı’ya siyaha ve beyaza
ben sana inanırım bu boşa değil
2023 #güncelikeşfetekstra maratonumuzda kasım ayında okuduk Kavga Başlıyor şiir kitabını... Hep diyorum şiirle pek aram olmadığını ama yine de okurken bir şeyler hissediyorum, güzel dizeler buluyorum... Fakat Kavga Başlıyor'da pek öyle olmadı... Sert ve siyasi içerikli dizelerle şiir algımı bozdu... Şiir olunca daha incelikli dizeler bekliyorum ben galiba...
.
Sonuç olarak pek sevdiğimi söyleyemeyeceğim...
Kavga Başlıyor
Bu yıl okuduğum şiir kitapları arasında en zayıf bulduğum ve şiir okuduğumu bana hissettiremeyen tek kitap oldu. Şiir değil de düzyazı okuyormuş gibi hissettim. Okuduğum şiirlerde ya estetik bakımdan ya da imgelerle zenginlestirilerek okurun ilgisini çekecek bir yön arıyorum. Kitabın adından da anlaşıldığı üzere şairin bir kavgası var belli ve kitaba baştan sona sert ve politik bir dil hakim ayrıca kitabın geneline yayılan ve yoğun bir şekilde hakim olan eleştirel üslubu fark etmemek mümkün değil. Her konuyu okumaya açığım ama şiire şiirliğini de kaybettirmemesi lazım diye düşünüyorum. Bu yüzden Raşit Ulaş'ın bu kitabını sevemedim.
Raşit Ulaş’a moderatörlük yaptığım zaman bu şiir kitabıyla tanıştım ve çok severek okudum. Her mısrasında ayrı bir duygu ayrı bir heyecan.
Bazen de kendimizi içinde hissettiğimiz mısralar..