Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
En Yeni Ray Bradbury Yorumları ve İncelemeleri
En Yeni Ray Bradbury sözleri ve alıntılarını, en yeni Ray Bradbury kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fahrenheit 451 kağıdın tutuşma sıcaklığı
Bradbury, Ekran, Sinema, televizyon bilgisayar Çağının okumayı sona erdirebileceğini öngörüyor ve düşünüyordu dolayısıyla bundan ötürü böyle güçlü Distopya veya Bilim kurgu eserini kaleme aldığını düşünüyorum. Günümüzdeki enformasyon çağında geldiğimiz noktanın bu minvalde olduğunu az çok hepimiz görebiliriz.
Eserden söz edelim öyleyse.
Spekülatif kurgu ile anlatılmaya çalışılan bir düşüncenin yansımasıdır bence. Ateş söndürmek üzerine görevli itfaiyecilerin aslında evlerdeki yangını söndürmeye değil de evleri yakmaya geldiğini ve bunu da gizliden kitap okuyan, okumaya niyetlenen vatandaşlara müeyyide amacıyla yapan bir devlet düşünün… “halk bilgilenir de başımıza iş açar, kendini geliştirir de cahillik uykusundan uyanır” zihniyetine gönderme yapan bir yazar. Özetle Kitap okumanın yaygınlaşmasını ve elzem olduğunu anlatan bir kitap. Bu benim fikrim tabi çünkü her okuyan başka anlamlar çıkarabilir ve farklı yorumlayabilir. Ayrıca sığ bir kalıp içerisine girmeyecek ve asla tek bir pencereden okunmayacak bir kitap.
202 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
OKUYUN! OKUTTURUN!
Okuduğum ilk bilimkurgu klasiği oldu bu kitap.(İlluminae serisi hariç okuduğum ilk bilimkurgu kitabı hatta:D) Seveceğimi biliyordum ama bu kadar haklı bulacağımı hiç düşünmezdim. Günümüze de uygun bir gelecek tasviri olmuş bence. İlerde bu kitaptaki gibi bir durum gerçekleşirse hiç şaşırmam.
Yazarın dilini ve anlatımını sevdim. Başları biraz yavaş ilerlemesine rağmen kendini okutmayı başardı. Devamı fazlasıyla akıcıdıydı. Son kısımları ise oldukça ilginç ilerledi benim için. Ana karakterimiz Montag'ı sevdim. Clarisse ve ailesini kitapta fazla görmesek de ben onları da sevdim. Faber'in korkaklığı başta hoşuma gitmese de değiştiğini ve cesaretini geri kazandığını görmek güzeldi. Sonu devamı varmış gibi bitse ben devamı olsun istemezdim. Devamı olsaydı kesin bizim Türk dizilerine falan bağlardı, o yüzden kalsın...
Bu türe benim gibi aşina değilseniz bazı şeyleri garipseyebilirsiniz. Size tavsiyem sabredip devam etmeniz olacak. Bana da garip gelmişti ama bir süre sonra alışıp hızlanmaya başlıyorsunuz. Ve bir bakmışsınız ki kitap bitmiş.
Uzun lafın kısası ben kitabı çok sevdim. Kesinlikle tavsiye ederim. Kitaba puanım 10. Herkese iyi okumalar dilerim.
Beklentim daha yüksekti
İyi kurgulanmış bir kitap ancak okuyucuya aktarım noktasında eksik kaldığını düşünüyorum. Kurgulanan dünyayı hayal etmek için çabalamamızı istiyor sanki, ilk okuyuşta neyin içine düştüğünüzü anlamanız zor oluyor zira. Tamam evler yanmıyor, itfaiyeci kitapları yakıyor ama daha nesnel anlatımlara ihtiyaç duydum. Belki bu benim eksikliğimdir bilemiyorum. Özetle; beni içine çekmedi maalesef :/
Keyifli bir kitap. Kitapların hayatımızdaki yerini anlatıyor aslında. Kitap okumanın hatta evde barındırmanın suç sayıldığı bir yerde bunun imkansızlığı ele alınıyor. İtfayeciler tarafından her evin yakıldığı bulunan kitapların yok edilip ev sahibinin ağır suçlara çarptılırdığı bir dönemde itfayeci Montag kendi evinde kitap biriktirmeye başlar. Bunu duyan devlet yönetimi evine baskı düzenleyip Montag'ı tutuklamaya kalkarlar. Bir şekilde kaçmayı başaran Montag ülkede bu suçtan kaçmayı başaran kişilere takılır. Geleceğin hayallerini beraber kurarlar.
* Kitapların bir gün tamamen unutulacağı, mutlu olmak ve herhangi bir şeyden rahatsız olmamak için kitaplardan uzaklaşılacağı bir zaman gelir mi acaba? Gerçi etrafıma bakıyorum da belki de 1953'te yazarın hayal ettiği o herkesin adeta robotlaştığı, televizyon dizileriyle uyuşturulduğu, bir şiir ezberlemek, bir kitap okumak yerine yakışıklı-güzel fenomenlerin sohbet ortamlarında bahislerinin ağızlara sakız edildiği o dönemin içindeyizdir. Kim bilir belki de bu kasten, azınlıkların hiçbir zaman ayaklanmamaları, hakkı yenilen insanların ağızlarına birer parmak bal çalınarak onları mutluluk denizinde yüzerken etliye sütlüye karışmamaları için yapılıyordur...
* Evet, ilginç bir bilim kurgu romanı. Verilmek istenen mesaj, dönemin soğuk savaşı ve Amerika ve İngilterede yaşananlarla ilişkilendirildiğinde daha da anlam kazanıyor. Ancak şunu da söylemeliyim ki, okuduğum diğer bilim kurgu romanları gibi beni çok fazla etkileyebilmiş değil. Yazarın kitap sonunda itiraf ettiği gibi kitabın çok kısa sürede ve akla ilk gelen şekliyle yazıldığı çok bariz. Şu iki şeyi iyi anladım. Bilim kurgu romanları bana göre değil, ikincisi de piyasada çok aşırı abartılan kitaplar (belki de bu kadar abartıldıkları için) bende beklenen etkiyi göstermiyor.
* Kitap imgelerle güzel mesajlar vermeyi başarmış. Ama malesef olaylar çok dağınık ve herşey apar topar olup bitiyor. Kişiler çok silik, insan kafasında canlandırmakta zorluk çekiyor.
Keyifli okumalar dilerim...