... sonsuzun hiçlik kadar rahatsız edici olduğunu Leopardi de biliyordu: "İnsanın, bir yandan hiçlik, öte yandan sonsuzluk yüzünden duyduğu ürkü ve korku her yerde kendini gösterir ve o hiçbir zaman belli bir anlam olmadan duyulamaz."
Şu halde, geçmişin geri dönüşü de iki yönlü bir yapı gösterir: hiçbir zaman iki yüzünden birini, olumluyu ya da olumsuzu tek başına göstermez, ama, aşama sırasına göre biri ötekinin arkasına konmuş olsa bile, ikisini birden gösterir (tedirgin edici ırası da buradan gelir). Böylece, belki de uğranılan ya da varsayılan bir kayıp için çekilen önceki bir acıdan kaynaklanan bir isteğin gerçekleşeceğinin sezdirilmesinde öne çıkan bir sevince yol açabilirken, geleceğin korkulan, ancak artık yaşamak, kendini tevek
kül ve vazgeçme girdabına atmak istemeyen birinin dileğine yardımcı olduğu takdirde çekici de olabilecek, durdurulması karşısında baskın bir ürperti tepkisine de yer verebilir. Bu son durumda, sonsuz olanın, plenitudo vitae yerine, daha çok ölümün düz tekbiçimliliğiyle aynılaşacağı kuşkusu, olan biten her şeyin kaçınılmazlığının gerileten düşüncesine ya da, Augustinus'un deyişiyle, açık bir gelecek sayesinde olası yenilenme umudumuzu yok eden kötü bir yinelenme döngüsünden asla çıkamama korkusuna yol açar.