Yazar. Kahramanmaraş'ta doğdu. A. Ü. Fen Fakültesinde okudu. 12 Eylül 1980 darbesi öncesi olayları sırasında 1979'da tutuklandı. Uzun yıllar hapis yattı. Gazi Antep Cezaevinde iken tekrar üniversite imtihanına girerek Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesini kazandı. 1990'da hapisten çıktıktan sonra gazeteciliğe başladı; Yeni Hafta ve Gündüz gazetelerinde köşe yazısı yazdı.
Şiir ve hikâyeleri Türk Edebiyatı, Bizim Ocak, Aylık Dergi, Mavera, Vahdet, Birliğe Çağrı, Gözyaşı, Dolunay dergilerinde çıktı.
Şiir, hikâye ve romanlarını daha çok içinde yer aldığı Ülkücü Hareket'te yaşananlara ve hapishane hayatıyla ilgili gözlemlerine dayanarak yazmıştır.
Hikâyeleri: En Büyük Silâh Parabellum (1990), Donkişotlar Mektebi (1996). Romanları: Koğuş Türkiye Koğuş Dünya (1986), Zerafet'in Fal Çiçekleri (1988), Kelepçemin Türküsü (1989), Zibide Papatya Açtı (1990). Oyunu: Medeniyetinizden İstifa Ediyorum (1995). İncelemesi: Onlar Diridirler (1987).
"10 yıl cezaevinde yattım, 5 buçuk yılı hücrede geçti. Günlerce gözlerimiz açılmadan elektrikle işkence gördük. Sonra dediler ki sizin hiç suçunuz yokmuş, çıkın. Ne kaderime küstüm, ne devlete küstüm."
Muhsin Yazıcıoğlu
Tarihte kara leke 12 Eylül !..
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere!
Mehmet Akif Ersoy
Türk Tarihinde Sultan Abdülaziz'in indirilmesi ile başlayan tüm siyasi darbeleri yapanları lanetliyorum.
Bu vesileyle 12 Eylül ile ilgili yazılmış üç kitabı tavsiye ediyorum.
Muhsin Yazıcıoğlu tarafından ön sözü yazılan bu kitap da 12 Eylül darbesinin astığı ülkücü şehitler ve hayatları anlatılıyor. Aşırı duygusal bir eserdi.
Alçak ihtilalin ilk kurbanlarından...
Ne diyordu mektubunda...
"Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez. Milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır."
Ülkücü Şehit Mustafa Pehlivanoğlu
Rahmet, Minnet, Dua ile🌹
Bu konuda duygulu ön sözünü
Onlar Diridirler kitabını da öneririm.
"Bu vesileyle 12 Eylül döneminde İzmir emniyetinde ülkücülere işkence yapan ama günümüzde kahraman lanse edilen Gaffar Okkan'ı da esefle kınayarak anıyorum.*
Remzi Çayır
Kitap bir dönem romanıdır. 80 darbesinde cezaevinde yatan BBP eski genel başkan yardımcısı ve şimdi Milli Yol Partisi genel başkanı olan Remzi Çayır Bey'in yazdığı 1977 ve 12 Eylül 1980 darbesi arasında geçtiğini tahmin ettiğim bir romandır. Roman hem dönemin tablosunu çizer hemde dönemin toplumsal durumunu, bazı sosyolojik
12 Eylül'den önce ve sonra, sadece
Allah rızasını kazanmak için çabalayan
ülkü sahibi insanların katledilmeleri,
onlara şehitlik payesini kazandırmıştır.
Ne mutlu onlara ki gülerek, sevinerek
ölüme gitmişlerdir.
Sağcı görüşü benimseyen ana karakter, içinde bulunduğu toplulukla birlikte sosyalistlere karşı savunma mekanizması oluştururken; bir yandan iç sesi bir yandan da vicdanıyla savaş halindedir. Dertlerini paylaştığı tek kişi ömründe hiç görmediği ninesi ve varlığından şüphe duyduğumuz Gülbisteri. Eser, davası peşinde giden bir adamın yaşadığı duygusal ve düşünsel çatışmaları yer yer bilinç akışı tekniği ile anlatmaktadır. Gerçek bir yaşantının kurgusal ön görüsü olarak eser karşımızdadır.
Adım YeşilRemzi Çayır · Panama Yayıncılık · 201687 okunma