Armstrong’un dediği gibi, feminist bir perspektiften bakıldığında, kimliğin tarihsel ve toplumsal olarak inşa edilen bir şey olduğunu kavramak, bu miras alınmış kimlikler ve rollerin özerk olarak yeniden inşa edilmesi için olanaklar yarattığı ölçüde özgürleştirici bir anlayıştır; baskıcı toplumsal ilişkileri ve yapıları eleştirmek için bir olanaktır.