Richard Burgin Sözleri ve Alıntıları
Richard Burgin sözleri ve alıntılarını, Richard Burgin kitap alıntılarını, Richard Burgin en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bence bir kitap okumak, aşık olmaktan veya seyahat etmekten aşağı kalan bir deneyim değildir.
Sayfa 33 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
İnsana, bıçak veya tabanca gibi fiziksel şeyler hariç, zarar verebilecek kişiler, sadece insanın sevdikleridir.
Sayfa 41 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Tanıdığım bir kitabı tekrar okumanın bana, yeni bir kitap okumaktan daha fazlasını kazandıracağına inanıyorum. Prensip olarak yaptığım hep bu. Ortaçağ'da yaşayan insanların çok şanslı olduğunu düşünürüm hep; çok az kitapları vardı, fakat olanların hepsi temel kitaplardı. Bugünlerde, kitaplar hakkında yazılmış o kadar çok yazı var ki, kitapların kendilerini erişmek bile güç.
Sayfa 106 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Kalbinizin istediğine ulaşabilirsiniz. Ama en sonunda ölüm, sizi kandırarak onu elinizden alır.
Sayfa 12 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
İnsanın önem verdiği şeyler genellikle sahip olamadıklarıdır, değil mi? Bir insan sizi severse, bunu kabullenirsiniz, bundan sıkılabilirsiniz bile. Ama sizi bıraktığı an, bütün evrenin başınıza yıkıldığını hissedersiniz. Bu kaçınılmaz bir şey. Gerçekten değer verdikleriniz, sahip olduklarınız değil, olamadıklarınızdır.
Sayfa 40 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Bence edebiyat, dünyayı sadece kitaplarla değil, yeni bir insan tipini, yazarı yaratarak zenginleştirdi.
Sayfa 130 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
“Cenneti hep bir tür kütüphane olarak düşlemişimdir.”
Bence kitap okumak, aşık olmaktan veya seyahat etmekten aşağı kalan bir deneyim değildir.
BURGIN: Ulysses gibi bir kitap, sizce biraz da düşüncenin tam bir spektrumunu göstermek için mi yazıldı?
BORGES: Evet, ama ben Ulysses'in gerçekte bir başarısızlık olduğunu düşünüyorum. Kitabın sonuna geldiğinde okur kitaptaki karakter hakkında binlerce gerçeği biliyor, ama onları tanımıyor. Joyce'un karakterlerini düşündüğünde, Stevenson'un veya Dickens'ınkilerden çok ayrı karakterler gibi geliyor insanın aklına. Örneğin Stevenson'un kitaplarında, bir karakter sadece bir sayfada görülebilir, ama gene de o karakteri tanıdığınızı veya en azından daha iyi tanımak istediğinizi hissedersiniz. Ulysses'te okura sadece karakterlerin ne yaptığı, hangi koşullarda yaşadığı anlatılıyor. Örneğin, tuvalete iki kere gittiklerini biliyorsunuz, okudukları bütün kitapları öğreniyorsunuz, oturup kalktıklarında tam olarak hangi konumlarda bulunduklarını biliyorsunuz, ama onları tanımadığınızı hissetmiyorsunuz. Sanki Joyce, onların üzerine bir mikroskop veya bir büyüteç tutmuş.
Sayfa 66 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Freud için
BURGIN: Freud'dan niçin hoşlanmıyorsunuz?
BORGES: Bir tür deli olduğunu düşünüyorum. Cinsiyetle ilgili bir sabit fikrin üzerinde gidip gelen bir adam. Belki bu konuda çok ciddi değildi. Belki hepsini bir oyun olarak gördü ve yaptı. Okumaya çalıştım ve onun bir şarlatan ya da bir deli olduğunu düşündüm. Dünya, o kadar basit bir fikire indirgenemeyecek kadar karmaşık bir yer bence... Freud her şeyi bir iki gerçek parçasına indirgiyor. Belki de ben bu konuda cahil ve önyargılıyım.
Sayfa 113 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Son olarak Hitler ve Perón için
BORGES: ...Hitler bir hareket adamıydı. Savaştı, öldü, insanlara ilham verdi. Ondan nefret ediyordum; onun deli, fakat bir anlamda saygıdeğer bir insan olduğunu düşünürüm. Peron'a gelince, Peron daha çok Mussolini'ye benziyordu. Mussolini, Perón'dan çok daha zekiydi tabii. Perón korkağın tekiydi, bunu herkes gibi kendisi de biliyordu. Ama Perón çok insafsız olabiliyordu. İnsanlara işkence ettirdi, öldürttü. Karısı da adi bir orospuydu. Junin yakınlarında bir genelev işletiyordu.
Sayfa 122 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
Bence bir kitap okumak, aşık olmaktan veya seyahat etmekten aşağı kalan bir deneyim değildir.
Pablo Neruda için
BURGIN: Şiirlerine hayran olduğunuzu biliyorum.
BORGES: Kanımca çok iyi bir şair, evet çok iyi bir şair. Ama bir insan olarak ona hayranlığım yok. Çok aşağılık bir adam.
Sayfa 101Kitabı okudu
Sartre için
BURGIN: Varoluşçuluğun insanlara zararlı olabileceğini düşünüyor musunuz?
BORGES: Varoluşçuluk bir anlamda kişisel kibrin yerini alan bir felsefe. Sartre'la tanıştığımda beni fazlasıyla övdü. Elbette, bir Fransız tarafından övülmek, bir Arjantinli için büyük bir şey. Ama o, hiçbir zaman benim hoşuma gitmedi.
BURGIN: İnsan olarak mı?
BORGES: Hayır, hayır, hayır, hayır. Propaganda yapmayı seven insanlardan hoşlanmam. "Cafe Existentialism" adlı bir kahvenin oluşmasına meydan vermemeliydi...Sartre'ın bir centilmen olmadığını da düşünüyorum, ama bu galiba çok modası geçmiş bir kelime artık, öyle değil mi?
Sayfa 112 - Mitos YayınlarıKitabı okudu
.
Yani birinin sana çiçek getirmesini beklemek yerine kendi bahçeni kendin dikip kendi ruhunu kendin dekore ediyorsun.
...