Richard Kearney

Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar yazarı
Yazar
8.6/10
11 Kişi
63
Okunma
14
Beğeni
1.544
Görüntülenme

Richard Kearney Sözleri ve Alıntıları

Richard Kearney sözleri ve alıntılarını, Richard Kearney kitap alıntılarını, Richard Kearney en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yabancı" figürü -xenos gibi çok eski bir kavramdan çağdaş bir kategori olan yabancı istilacıya kadar- genellikle kendilerini başkaları üzerinden veya başkalarıyla karşıtlıklarına göre tanımlamaya çalışan insanlar için bir sınır deneyimi olarak iş görür. (...) "Canavarlar" da bizatihi egoya hiçbir zaman tümüyle hâkim durumda olmadığını hatırlatan, aşırı sınır deneyimlerini simgeler. ... Canavar anlatılarının hepsi benliğin esas itibariyle asla güvencede olmadığını hatırlatır. (...) Peki ya Tanrılar? Çoğu mitoloji ve dinin, ilahî kudreti ve gizemi idrak sınırlarımızı aşan ve önünde diz çöküp dua etmemizi emreden varlıklara verdiği addır Tanrı. Tanrılar bazen müşfik, bazen de acımasız ve başına buyruktur. Ancak karakterleri nasıl olursa olsun, fanilerin dualarına indirgenmeyi reddederler. Zamanın ve mekânın yasalarını aşarak ölümsüz veya değişken bir hâle bürünürler. (...) Canavarlar altdünyalarda peyda olur, destursuz hayatımıza dalan yabancılar da artdünyalardan çıkagelirken, Tanrılar ötekidünyaların sakinleridir genellikle.
s. 15-16 / GirişKitabı okudu
Rahat bırakılsalar, her canlı gibi yabancılar da sadece hayatlarını sürdürmeye bakarlar.
Sayfa 73
Reklam
Kısacası, barış için yabancı ile günah keçisi arasında bağ kur- maktan vazgeçmek gerekir. Sahici "ötekinin" teminatının kökten Öteki, yani mimetik arzunun kıskançlıktan kaynaklanan desiselerine indirgenemeyen, asimetrik, dikey bir başkalık olduğu anlamına gelir bu. Levinas gibi Girard da söz konusu etik başkalığı bize ötekinin suretinde seslense de- Tanrı olarak adlandırır.
Sayfa 56
Batı'daki tektanrıcı kültür başkalığın "aşırılı- ğa" olarak gördüğü şeyi şeytanlaştırır ve bu da "farklı" ve "yabancı" addedilene karşı etnosantrik bir tepkiye yol açar. Ancak unutulmamalıdır ki böyle bir şeytanlaştırma, Şarklı ötekiye verilen tepkiden anlaşıldığı üzere, Garplı Yahudi-Hıristiyan kültürün kendi içerisin- de de mevcuttur.
Sayfa 59
Canavar anlatılarının hepsi benliğin esas itibariy­le asla güvencede olmadığını hatırlatır. Michel Foucault'nun belirtti­ği gibi, "pusuya yatmış bekleyen öyle canavarlar vardır ki bilginin tarihiyle birlikte bunların da biçimi değişir". Zira kim olduğumuza ilişkin fikirlerimiz değiştikçe, bu kimliği neyin tehdit ettiğine ilişkin fikirlerimiz de değişir. Meçhulden gelen eşik yaratıkları süzülüp ge­çer, maske değiştirir. Bu dünyadan olduğumuzu, bu toprakların yer­lisi olduğumuzu fısıldarlar kulağımıza. Kabil'in nişanı var bizde de; ilkel bir bilinçdışı, Akhilleus'un topuğu misali, en zayıf noktamız; topallatıyor bizi. Canavarlar, gözümüz göklerdeyse, kökenlerimizin de toprakta olduğunu gösteriyor bize.
Freud, melankoliyi yitik bir nesneye yönelik bastırılmış bir saldırganlık olarak tanımlar. Melankolik kişi, sevdiği ve idealleştirdiği şeyin yasını tutmak gibi acılı bir sürece katlanmak yerine, gerçeği kabullenmeyi reddeder ve hüznü kendi içine yöneltir. Böylece melankoli, büyüsü bozulmuş bir dünyanın hiçliğinin yerine kendi hiçliğini koyar, hatta kimi zaman bu işi intihar raddesine kadar vardırır. Ama son tahlilde, Freud bile bu patolojik muammadan gerçekten "hiçbir şey anlamadığını" itiraf etmek zorunda kalmıştır. Melankoli galiba bizi aklin sınırlarına kadar getirir.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
217 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.