Küresel ekolojik etkileşimler konusunda o kadar cahiliz ki, ozon tabakasına yapılan bir saldırının ne gibi yayılmacı etkileri olduğunu tam olarak anlayamıyoruz.
“Cephanelik ne kadar büyük olursa, o kadar “caydırıcı” olduğu varsayılır; ne var ki cephanelik ne kadar büyükse, caydırıcılığın başarısızlığa uğraması da savaşı o denli yıkıcı yapacaktır.”
Işıklar içinde uyu, yolun aydınlık olsun, bilimin ışığı vs... gibi kalıplaşmış sözlerin benim için pek bir anlamı yoktur. Hatta özellikle ışıklar içinde uyu dediğinde biri, aklımdan ilk ışıklar içinde de uyunur mu be! düşüncesi geçer. Tabi burada kast edilen düşüncenin gerçek anlamının dışında olduğunun farkındayım. Yine de zihnim kelimelerin ifade ettiği şey ile örtüşme oranına o kadar takılı ki bu sebeple yaşamı kendi renginin dışında pek algılayamıyorum sanırım. Burada daha çok bilimin ışığına takılı zihnim. Bu kitaptan sonra bu söz benim için daha anlamlı bir hal aldı. Çünkü okuduklarım ve öğrendiklerimden sonra, nükleer savaş ve sonrasında yaşanacakların görüsüne yönelik bakış açım değişti. Bilim insanın eylemlerine kesinlikle etki ediyor. Bilimin sunduğu geniş pencereden olasılıkları görmek bile atacağınız adıma büyük bir yön verecektir.
Elbette buradan öğrendiklerimle, tek başıma ben yaşanacakların önüne geçemeyebilir ama kendi dünyamdaki yaklaşımımı belirleyebilirim. Yarın bir gün, belki bir ihtimal sözde lanetlenmiş bir güruhun üzerine atılmak üzere, hazırlanan bombaların taraftarı olarak, gerekçelerini halka dayandıracak siyasilerin uzantısı olmaktan çok daha uzağım. Dikkat ediniz burada, asla, imkansız, kesinlikle şeklinde kelimelerle gelecekteki herhangi bir düşünce eylemime sınır ve yön biçmedim. Çünkü keskin ve peşin hükümler gelecekte yaşanmak üzere yerini hazır eder.
Bilimin ışığında keyfiniz çok olsun.
Nükleer KışCarl Sagan · Say Yayınları · 202051 okunma
Prof.Dr.Carl Sagan ve Richard Turco'nun, nükleer savaş'ın oluşturacağı yıkımı, savaş sonrasında neler olacağını, Dünya'nın nelere maruz kalacağını ele aldığı bilimsel bir çalışması. Bir nevi uyarı niteliğinde bir kitap.
Dünya üzerinde en fazla nükleer silaha sahip olan Abd ve Sovyetler Birliği'nin elindeki bu nükleer gücün, olası bir nükleer savaş sonrasında, patlamalar ve yangınların atmosfere yaydığı kurum, duman ve toz bulutlarının Güneş'ten gelen ışınları önemli ölçüde keserek Dünya'da bir nükleer kışa sebep olacağını belirtilmiştir. Karşılıklı patlayan savaş başlıklarının sayısı arttıkça Dünya o denli ağır bir nükleer kış yaşayacaktır.
Atmosfere yayılan kurum, duman ve toz bulutları nedeniyle Güneş'ten gelen ışınlar Dünya'ya ulaşamadığı için, sıcaklıklar aşırı düşecektir. Bunun sonucunda tarım yapılamayacaktır, insanlar bombalardan ve radyasyondan sağ çıksalar dahi açlıktan, kıtlıktan, salgından dolayı ölecektir.
Nükleer savaş'ta bir kazanan olmayacaktır. Böyle bir savaşın yıkımları ve Dünya'ya olan zararları öyle korkunç olacaktır ki uygarlığımız ağır bir yara alacak, hatta sona erecektir.
Bu kitap 1990 yılında yazılmış olmasına karşın, yani bundan 30 yıl önce dahi ne kadar büyük bir tehdidin var olduğunu anlatmış. Bir de 2020 teknolojisi ile bu silahlanma tehdidinin ne denli tırmandığını bir düşünün...
Nükleer KışCarl Sagan · Say Yayınları · 202051 okunma
Gerçekten alanında çok başarılı bir eser.Ama maalesef bu kadar hızlı gelişen savaş teknolojileri, nükleer bombalar için biraz eski bir eser olarak kalıyor.Verileri falan okurken internetten güncel verileri bulursanız sizin icin daha faydalı olabilir.
Kitap nükleer bir savaşın sonuçlarını yetkin bir sekilde anlatıyor.Savaştan sonra oluşacak duman bulutları,atmosferi ve ozon tabakası mahveden dumanları,dünyamızı ve insanları neler beklediğini herşey güzel bir sekilde anlatılmış.
Nükleer KışCarl Sagan · Say Yayınları · 202051 okunma