Ricoldus De Monte Crucis

Doğu Seyahatnamesi author
Author
7.7/10
76 People
236
Reads
4
Likes
1,044
Views

Ricoldus De Monte Crucis Posts

You can find Ricoldus De Monte Crucis books, Ricoldus De Monte Crucis quotes and quotes, Ricoldus De Monte Crucis authors, Ricoldus De Monte Crucis reviews and reviews on 1000Kitap.
Müslümanların büyük bir kısmı dindardır. Kendi içlerinde birçok mezhebe bölünmüşlerdir.
Türkiye'deki yolculuğumuza çok soğuk bir bölgede devam ederek, yüksek bir yere kurulu Arçerrum* adında güzel bir şehre vardık. Bu şehirde hava o kadar soğuktu ki, uzuvlaru kesilmiş birçok kişiye rastladık.
Sayfa 61 - *ErzurumKitabı okudu
Reklam
Tatarlar Hakkında
Görenekleri diğer uluslardan farklıdır, zira diğer birçok uluslar gibi Tanrı'nın yazılı yasalarına riayet etmekle övünmezler. Bunun yerine doğanın yasalarıyla hareket eden bir Tann'ya inanırlar. Yazın ve kışın doğanın hareket etmesini. hayvanlar ve kuşların yer değiştirmesini sağlayan, dünyadaki tüm şeyler üzerinde hâkimiyet sahibi bir Tanrı'ya inanırlar. Aşırı sıcak ve soğuktan hoşlanmazlar.
Seyahatimize devam etmek için yola koyulduğumuzda, develerimizin önünde gebe bir Türkmen kadın yürüyordu. Bu halde çöle vardığımızda gece bebeği gizlice, o kadar sessiz doğurdu ki içlerinden biri dahi hiçbir şey işitmedi. Sabah olduğunda küçük bebeği annesinin kollarında ağlar bulduk. Fakat ne doğum yapması ne de doğum sırasında çektiği ağrıları bizi yoldan alıkoydu.
Büyük beyler, yanlarında en iyi atlarıyla gömülür. Ölüyü defin için hazırlarken, ölünün muhafızı atın üstüne çıkar, atı yere yığılana dek koşturup döndürerek yorar. Daha sonra at ölmek üzereyken başını saf ve kuvvetli bir şarapla yıkar. Atın karnını yarıp, karnındaki tüm organları çıkartarak, terini yeşil otlarla doldurur ve daha sonra uzun bir kazık alır ve kazığı arkasından saplayıp ağzına kadar geçirir ve kazığa geçirilmiş atı, efendisi dirildiği zaman hazır olacak şekilde ölüyle birlikte mezarda bırakır.
Ermenistan’dan geçince Türkiye’ye girdik. Kendimizi, Muhammed’in yasasına tâbî olan ve genelde köstebek gibi yer altında yaşayan barbar Müslüman Türkmenler arasında bulduk. Bu Türkmenler duvara benzer toprakla örtülü mağaralarından çıkageldiler ve büyük bir ordu oldular. Bunlar, bilhassa kadınları son derece korkunç ve kuvvetlidirler. Haklarında her şey bir yana, şâhit olduğum bir mûcizeyi anlatacağım. Seyahatimize devâm etmek için yola koyulduğumuzda, develerimizin önünde gebe bir Türkmen kadın yürüyordu. Bu hâlde çöle vardığımızda gece bebeği gizlice, o kadar sessiz doğurdu ki içlerinden biri dâhî hiçbir şey işitmedi. Sabah olduğunda küçük bebeği anasının kollarında ağlar bulduk. Fakat ne doğum yapması ne de doğum sırasında çektiği ağrılar bizi yoldan alıkoydu. Böylelikle Türkmen kadın ağrı ya da acı hissetmeden sapasağlam kalktı, çocuğunu sırtına attı ve develerin önünde yola düştü. Türkmenler, bütün halklardan çok Büyük Deniz dolayında yaşayan Greklerden nefret ederler. Ki bu Grekler, Fransızlar Müslümanlar üzerine sefere çıktığı bir sırada, Fransızlara karşı büyük bir ihânet içerisine girip, una kireç karıştırarak ekmek pişirmişlerdir.
Reklam
132 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.