Fakat bu adam inkilap dediği ve dahiliğinin delili addettigi bu şeylerin hepsini de yanlış yapmış, yanlış tatbik etmiş, herşeyi altüst etmiş herşeyi yıkmış, yerine de birşey koyamamıştır. Bundan da büyük milll zararlar olmuştur.
Ben kimsenin hakkına tecavüz etmem. Fakat kendi hakkını da mükemmel müdafaa eden biriyim. Hak mukaddestir. Kimin olursa olsun herkes onu müdafaa ile mükelleftir.
Dünyada en çok iftihar ettiğim şey, Türk yaratıldığımdır. Bu kadar tarih okudum, Türk kadar kahraman, mert, iyi yürekli, zeki ve sağduyu sahibi insan, Türk kadar büyük ve yüksek bir tarihe sahip millet görmedim. Bu kadar millet tanıdım, bugünkü uygarlık dünyasında en yüksek mevkiye çıkmak için gerekli olan yetenekleri kendinde ve yurdunda toplamış olanını görmedim. Türklük bende sönmez, tükenmez bir aşktır. Her sevginin üstünde bir sevgi halinde gönlümde, göğsümde yaşar. Bütün varlığımı kavrayan bu ilahi ateşin beni yakması pek tatlıdır; yaktıkça bana zevk, sevinç verir. Yalnızca o beni yaşatır. Türk yaratılışım şükrünü ne türlü ve nasıl bir hizmetle ödeyebileceğimi bilmiyorum. Belki bu gönül borcumu birazcık öder umuduyla bu eseri yazıyorum...
Araplar Türkler'e, Çince bir Türk uruk adını dillerine göre bozarak Yecüc ve Mecüc adını vermişler, bunların gelmesi ile kıyamet kopacağı inancını ortaya atmışlardır. Bununla beraber İsa'dan az önceki ve sonraki Türk taıihine ilişkin Bizans, Arap ve Fars dillerinde kaynaklar vardır. Fakat bu eserler eksik, hatta Türkler hakkında birtakım iftira ve ayıplarla doludur. Bunun nedeni de bu milletlerin Türklere yenilmiş olmalandır. Milletler, kendilerini yenenler hakkında daima fena şeyler yazmışlardır. Bu da çok doğaldır.
Mete'nin bütün emeli nerede ve ne kadar Türk varsa hepsini bir bayrak altına toplamaktı. Başlangıçta mükemmel bir ordu kurup onun örgütlenmesini sağladı. Milleti askeri talimlere tabi tutararak mükemmel bir ordu ortaya çıkardı. İyi bir ok icat etti. Çin üzerine yürümeye hazırlanıyordu. Tatarlar engel oluyorlardı. Kendisinden sevgili atını, şunu bunu, hatta karısını istediler. Hepsine razı oldu; fakat sonunda toprak istediler. Buna Mete: Her şey verilir. Yurt parçası verilemez. O, benim değil, milletindir. Ben veremem! dedi.