Kültür Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı eğitimi aldı. Varlık, Virgül, Agora, RadikalGenç, Birgün, Cumhuriyet Kitap, Altyazı, Filmarası, Modern Zamanlar, Spot, Kitapçı, Sendika.org ve Tersninja.com gibi farklı yayın organlarında sinema ve edebiyat merkezli metinler yazıyor. Hâlihazırda Başka Yerler Yayınları'nda ve Kitapçı dergisinde editörlük yapıyor
Fizik, kimya biyoloji,matematik,geometri,Almanca; coğrafya,tarih,edebiyat Türkçeydi. Hocalar hep Alman'dı. Çok disiplinlilerdi. Ben birçoğunun askerden cıkmış olduklarını düşünmüşümdür hep.
Bizi beraber gördüler. Babası gelmiş, babama bunlar beraber ama dinler farklı olduğu için olmaz, zor olur demiş. Babamda geldi benle konuştu. Dinler farklı olduğu zaman sorun olabilir dedi. Buluşmalara ara vermem gerektiğini söyledi. Öyle platonik olarak sona erdi.
Sayfa 28 - İnkılâp Kitabevi İstanbul, 2022Kitabı okudu
1.Emin Özdemir-Eleştirel Okuma
2.Dorethe Brande-Yazar Olmak
3.Edgar Allen Poe-Yazının Felsefesi
4.Hakan Bıçakçı-Uydurmanın İncelikleri
5.Ursula K. Le Guin-Dümeni Yaratıcılığa Kırmak
6.Okunması Gereken 501 Kitap
7.Virginia Woolf-Bir Okur Olarak I-II
8.Danell Jones-Virginia Woolf'tan Yazarlık Dersleri
9.Guiseppe Culicchia-Demek Yazar Olmak
Bu yıl çok güzel kitaplar okudum. Yeni dünyalar keşfettim. Ama beni okuduktan sonra da çok heyecanlandıran kitabı sizinle de paylaşmak istedimmm. Muhteşem jön Ediz Hun'un söyleşisi 'Film Gibi Geçti'. 82 yıllık yaşamında geriye dönüp bakmak gibi, kelimeler anılar hepsi çok özenle aktarılmış biz okurlara. Yeşilçam ve siyasi hayatını ve tabii sonradan devam ettirdiği eğitim hayatını merak ediyorsanız şiddetle tavsiye ediyorum.
Okursanız da şimdiden iyi okumalar.
21 yönetmenin sinemayla ilgili değerlendirmelerinin olduğu güzel bir derleme. Sinemaya ilgili olan arkadaşların başlangıç düzeyinde zorlanmadan okuyabileceği bir yapıt. Kitap okuduğunuzu unutup yönetmenlerle karşılıklı kahve içiyor hissine kapılabilirsiniz, bu çok değerli ve önemli bir husus, tavsiyedir okuyunuz :)
Yeşilçam aktörleri, aktristleri, sahne gerisinde kalmış belki ismi çok bilmediğimiz oyuncuların ve bunların hayat hikayeleri çok ilgimi çeker. Yeşilçamın filmlerini beğenerek izlediğim, beyefendi kişiliğiyle bilinen Ediz Hun'la yapılan röportajın kitap halini kitapçı da görünce hemen aldım. Çocukluğunu, yaşadığı semtteki din,dil,etnik yapı gözetmeksizin kardeş gibi vakit geçirdikleri o samimi yılları, ilk çocukluk aşkını, Yurtdışına eğitim için gidecekken yarışmada 1. seçilmesi ve yeşilçamda başladığı yolculuk. Ve bir vakit yeşilçamın gerilemesi, ahlâkî anlamda uygun olmayan eroğul film furyasına adımını atmadan yeşilçamda bıraktığı güzel anılarıyla yurtdışına gitmesi ve tekrar Türkiye'ye dönerek üniversitede akademisyenlik yapması ve siyasete acılan süreci ve bence çok önemlisi ekosistem, ekoloji için yaptığı çalışmaları görmek için bu kitabı okumanızı önerebilirim.
Ediz Hun.. çocukluğumdan beri hayranı olduğum beyaz atlı prens.. Hep zarif hep kibar hep bir beyefendi. Kendisi ile 10 kişiydiler adlı tiyatrosunda bir iki kelam etme şansını yakaladığımda ilk söylediğim şey Allahım ne kadar zarif ve ne kadar yakışıklı idi.
Şu anda 82 yaşında, Allah uzun sağlıklı ömürler versin. Her yaşının hakkını fazlasıyla vermiş, yılları ilmek ilmek dokumuş, bambaşka alanlarda büyük başarılar yakalamış, tutkusu, azmi hiç eksilmemiş bir insan. Hal böyle olunca da kitap daha kıymetli bir hal alıyor, hayatı böylesine dolu dolu yaşamış bir insanın her kelimesi daha etkileyici olabiliyor.
Kitapta Ediz Hun’un sadece sanatçı kimliği ele alınmamış, siyasetçi, akademisyen ve bilim insanı(çevre bilimi) yönlerine de değinilmiş, bu anlamda bilmediğimiz çok şey vurgulanmış, kıymetli tecrübeleri samimi bir dil ile aktarılmıştır. Ben okurken çok keyif aldım, çok etkilendim fakat ne yalan söyleyim biraz da hayıflandım. Kendisini sürekli geliştirmiş,hala da geliştirmeye devam eden bir insan karşısında insanın gözünde boş geçirdiği her an daha çok büyüyor sanırım.
Her zamanın bir ruhu vardır derler, ruhunuz içinde bulunduğu çağa ait hissetmiyorsa, güzel zamanlardan geçmiş insanların kıymetini daha iyi anlama şansına da sahip olabiliyorsunuz sanırım. Ediz Hun’da benim için içinde hiç yaşamadığım, ama ruhen fazlasıyla aşina olduğum dönemlerden bir armağan. Bu durum kitabın değerini daha da arttırıyor haliyle.
Kısacası okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Yaşayacağınız tek pişmanlığın neden daha önce bu kitabı okumamışım olacağını belirterek incelememe burada son veriyorum.