Rober Haddeciyan

Rober HaddeciyanTavan yazarı
Yazar
8.5/10
12 Kişi
49
Okunma
5
Beğeni
1.228
Görüntülenme

Rober Haddeciyan Gönderileri

Rober Haddeciyan kitaplarını, Rober Haddeciyan sözleri ve alıntılarını, Rober Haddeciyan yazarlarını, Rober Haddeciyan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
208 syf.
10/10 puan verdi
Ermeni edebiyatını Mıgırdiç Margosyan'un ardından ilk okumasını yaptım uzun bir aradan sonra. Kitap içsel yolculuğu tasvir ediyor. Bir hastayı ziyaret edince geçip gideriz acısını o an paylaşarak. Ama hasta günlerin, saatlerin, dakikaların, anların içinde yaşamını zihninde tekrar eder, sorgulamalar yapar, yalnızlığı ile hüzünlü bir yolculuk yapar. Kitap işte bu duyguları bir kaza ile aylardır hastanede felçli yatan birinin zihninden, iç sesinden anlatıyor. Dopdolu empati içeriyor. O kaçınılmaz Varoluş sancıları elbette güzel serpiştiriliyor anlatımın içine. Gayet başarılı, akıcı yormayan bir tarzla yazar harika bir kitap yazılmış. Keyifli okumalar.
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Aras Yayıncılık · 201849 okunma
Pişmanlık zayıf ve doyumsuzların kaderidir.
Sayfa 182 - Aras
Reklam
Felaket, bizi hazırlıksız, savunmasız yakalayarak acımıza acı katmak için, dinginliğin içinde patlar.
Sayfa 174 - Aras
Kimse geleceği tahmin edebileceğini sanmasın. Yapabileceklerini ve dayanma gücünü kestirmeye kalkmasın. Çünkü eninde sonunda yanılacak.
Bazen de film kareleri bütünüyle durur, görüntü donardı. Beynimin şimdiki zamanı kabul etmeyip geçmişe sığınmak istediği andı bu.
Sayfa 90 - Aras
Felaket, bizi hazırlıksız, savunmasız yakalayarak acımıza acı katmak için, dinginliğin içinden patlar.
Sayfa 187 - Aras
Reklam
Haz kısa sürer ama hazdan kaynaklanan felaket uzun zaman, hatta belki de sonsuza dek sürecek.
Sayfa 44 - Aras
Hemşireler, onları çoğu kez boş yere rahatsız ettiğimizi bilirler. Bizimkisi hastalara özgü bir sabırsızlık, ısrarlı bir şefkat ve insan arayışı, can sıkıntısı ve bıkkınlığı gidermek için başkasını rahatsız etme alışkanlığıdır.
Sayfa 17 - Aras
İnsanlar düşünebilmek için görmeden bakabilecekleri bir şeye ihtiyaç duyar.
Sayfa 12 - Aras
Kimse geleceği tahmin edebileceğini sanmasın. Yapabileceklerini ve dayanma gücünü kestirmeye kalkmasın. Çünkü eninde sonunda yanılacak.
Sayfa 11 - Aras
Reklam
185 syf.
8/10 puan verdi
Onlarca eseri olmasına rağmen halen neden Türkçe'ye çevrilmemiş olduğunu sorguladığım, İstanbul'da entelektüel hayatın yaşayan önemli isimlerinden biri olan Rober Haddeciyan'ın Tavan isimli bu kısacık fakat şahane romanını okudum. Kahramanın ağzından anlatılan, tek hayatı bir hastane odasından ibaret olan, düşüncelerini mahkumu olduğu o beyaz daracık tavanına yansıtarak yaşayan 60 yaşında bir erkek. Aylar önce muz kabuğuna basıp düşmüş, o zamandan beri bir hastanede yatalak, iletişim kurduğu insanlar kendisini sık sık ziyarete gelen kızı, hastabakıcılar, hemşireler ve zaman zaman odasını paylaştığı diğer hastalar. Tek mekanda geçen romanda anlatıcı tek mekanın tasvirini yapmıyor sadece, biz onun zihnine giriyoruz, hayal kuruyoruz, geçmişe gidiyoruz, gelecekle ilgili varyasyonlar kuruyoruz. Anlatıcı yatalak fakat, bütünüyle umutsuz değil, intihar düşüncesi geçmiyor kafasından, küçük şeylerden mutlu oluyor. Fakat bir hayat muhasebesi de tutuyor tavanda, zaman ve mekan bazen algısını kaybediyor. Bütünüyle depresif olmasa da sorguluyor hep. Bana farklı şeyler hatırlattı Tavan, okurken ara ara durup düşündüğüm yerler oldu. Sıcak ve dokunaklı bir hikaye... Ben çok sevdim, tavsiye ederim. .. .. "Tam 6 bin saatten beri sırtımı yataktan kaldırmadım. Ve yine 6 bin saatten beri yere "basıp pencereye kadar gitmedim. Düşünün bir kere, tam 6 bin saat... İnsan bu kadar uzun süre mutluluğa bile dayanamaz. Insan bu kadar uzun süre eğlenmeye, tatile bile katlanamaz. İnsanoğlu yalnızca acıya bu kadar uzun süre eğlenmeye, tatile bile katlanamaz. İnsanoğlu yalnızca acıya bu kadar uzun süre dayanabiliyormuş." ..
Tavan
TavanRober Haddeciyan · Telos Yayıncılık · 199749 okunma
Anımsayamamak. Tanrım, insanoğluna verilecek en büyük ceza bu işte... Geçmişe dönememek, tekrar yaşayamamak, ölüleri anamamak, onlarla konuşamamak... Eski evleri ziyaret edip, eski sesleri duymaktan yoksun kalmak... Geçmişten gelen güzel kokuların burnumuzu, zaman tünelinden yansıyan ezgilerin bir an için bile olsa kulaklarımızı dolduramaması ne kadar acı!..
Sayfa 168 - Telos YayıncılıkKitabı okudu
197 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.