Tanrı her şeydir, der Spinoza, ve her şey Tanrı'dır. Gerçekten de, en az bir vesileyle, "Tanrı" kelimesinin Doğa'nın bir başka adı olduğunu söylemiştir.
Din savaşları, kanser gibi, mensup olduğumuz canlı türünün bir baş belasıdır. Dünyanın dört bir yanında insanlar, birbirlerinin tanrılarından nefret ettikleri için birbirlerini öldürüp duruyorlar.
Teizm'de olduğunun aksine, bir dini 'din' yapan ilkeler, bir Tanrı'ya ya da tanrılara ihtiyaç duyulmaksızın temellendirilebilir mi? Sekülerliğin sunduklarına müteakip, bir dinin geleneksel tanımlamalarından da öte, din olarak bizi ilgilendiren, medeniyeti etkileyen yapısı nedir? Dworkin, adı üzerinde "Tanrısız Din" adlı bu kitabında,
Alışagelmiş din felsefesi kitaplarından farklı bir yol izleyen "Tanrısız Din", teolojik açıdan daha ziyade modern hukuk üzerinden ilerleyerek, geleneksel Tanrılı din olgusun karşısında Spinoza'dan beri tartışılan konular hakkında çarpıcı tespitlerde bulunuyor. Hukuk bilgisi ileri seviyede olan arkadaşlar için kitabın daha anlamlı olacağına inanıyorum Çünkü yazarımız felsefi ve hukuki tespitlerle din-hukuk ilişkisi ve sorunları üzerine demokrasiyi ve her tür özgürlüğü koruyarak nasıl çözümler getirilebileceğini de ele alıyor.
Dindar ateistler, tanrının dinden üstün oluşu, güzelliğin sorgulanışı. Dworkin... Bilimi, fiziği temel alarak yazılmış felsefi kitap. Dili yorucu olduğu kadar düşündürücü ve merak uyandırıcı.
Güzellik simetri mi? Peki öyleyse bomboş bir çöl neden gözümüze sıkıcı gelir?