Ronald L. Numbers

Galileo Hapiste author
Author
7.0/10
2 People
16
Reads
1
Likes
622
Views

Featured Ronald L. Numbers Posts

You can find Featured Ronald L. Numbers books, featured Ronald L. Numbers quotes and quotes, featured Ronald L. Numbers authors, featured Ronald L. Numbers reviews and reviews on 1000Kitap.
Dindar Müslüman'ın rasyonel bilimlerden büyük bir özenle uzak durması beklenirdi, çünkü bu bilimlerin inancı açısından tehlikeli olduğu düşünülürdü... Ulum el-Evail eski uygarlıkların bilimleri "imansızlıkla karışık bilgelik" olarak görülürdü... Sonunda işi yalnızca imansızlığa, özellikle de Tanrı kavramının bütün olumlu içeriğini boşaltmaya vardırırlar.
İncil'den:
"Ailesine sıkıntı çektirenin mirası yeldir: Ahmaklar da bilgelerin kulu olur."
Reklam
İnsan diseksiyonu ilk olarak 1300 yılı civarında muhtemelen zamanın en büyük tıp fakültesine ev sahipliği yapan İtalya'nın Bologna şehrinde yapıldı. Bologna'daki öğretmenlerle öğrenciler insan diseksiyonu yaptıkları konusunda hiçbir bilgi bulunmayan Yunan tıp yazarı Galen ve onun Arap takipçilerinin tıp yazılarına karşı yeniden canlanan ilginin etkisiyle insan bedenlerini açmaya başlarken Mondino de'Liuzzi de bilinen ilk insan diseksiyonuna dayalı anatomi kitabını yazdı. Bu kitap on altıncı yüzyıla kadar üniversite tıp öğreniminin temel kitabı oldu.
Sayfa 69 - Albaraka Yayınları
İmam Gazzali'yi İslam düşüncesini akamete uğratmakla suçlayanlara gelsin
Siyasal İslam on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda birkaç kez ciddi altüst oluşlar yaşadı. Batıda Hristiyanlar İspanya'yı yeniden ele geçirip 1236'da Kurtuba'yı ve 1248'de Sevilla'yı geri aldı. Doğuda ünlü Cengiz Han'ın torunu Moğol Hülagü Han İslam dünyasının kalbini istila edip 1258'de Bağdat'ı vahşice tahrip etti ve iki yıl sonra da Şam'ı
Georges Cuvier (1769-1832) insan türlerini üçe ayırmıştı: En güzel ırk ve en ilerleyici olan Kafkas ırkı; uygarlığı hiç gelişmeyen Moğol ırkı ve kafaları küçük olan ve yüz özellikleri maymuna benzeyen Etiyopya ırkı. Bu son grup "barbar" kalmıştı. Dolayısıyla farklı insan gruplarının aşağıdan yukarı bir hiyerarşi içinde düzenlenebileceği fikri hem biyolojide hem de kamunun zihninde ortak bir klişeydi.
Hypatia'nın katledilişi bütün bilim ve din tarihinin en ilginç öykülerinden biridir. Ancak bu öykünün geleneksel yorumu saf mitolojiden ibarettir. Çek tarihçi Maria Dzielska yeni bir biyografide Hypatia'nın, otoritesini yaymak isteyen hırslı ve acımasız kilise adamı Cyril ile Roma İmparatorluğu'nu temsil eden imparatorluk valisi, dostu Orestes arasındaki siyasi bir mücadelenin ortasında kaldığını belgeleriyle anlatır. Cyril, Hypatia'yla olan dostluğunu ona karşı kullanarak onu sihir ve büyücülükle suçlamıştı. Hypatia -altmışlı yaşlarında olgun bir kadın oalrak- büyük ihtimalle yukarıda anlatıldığı gibi dehşet verici bir şekilde öldürülmüş olmakla beraber, ölümü tamamen yerel siyasetle bağlantılı olup bilimle neredeyse hiçbir ilişkisi yoktu.
Sayfa 25 - Albaraka Yayınları
Reklam
Antropolog Clifford Geertz bir defasında Hindistan'ta yaşayan bir İngiliz'in öyküsünü anlatmıştı. Öyküye göre “İngiliz'e dünyanın bir kaplumbağanın üstünde duran bir filin sırtındaki bir zeminde durduğu söylenince o da ... peki, kaplumbağa neyin üstünde duruyor, diye sormuştu. Başka bir kaplumbağa. Peki, o kaplumbağa? “Ah, Sahib, ondan sonra hepsi kaplumbağalar:” 19Bilim de bir parça buna benzemektedir. Modern bilim (bir şekilde) erken-modern, Rönesans ve Orta Çağ doğa felsefelerine; bunlar (bir şekilde) Yunan, Mısır, Hint, Pers ve Çin metinlerine ve bunlar da daha önceki diğer kültürlerin ürettiği bilgeliğe dayanmaktadır. Bir tarihçi bu sarmal silsile örgüsüne “modem bilimin doğuşunda uygarlıklar diyalogu” demişti.20
Mitler ,değerler, inançlar ve muratlar hakkında bir şeyleri kollektif şekilde ifade etmenin bir yoludur; kelime manası ile alındığında mitin içeriği doğru olmasa da.
Sayfa 215Kitabı okudu
Ünlü Antik bilim tarihçisi B. L. Van der Waerden ''Hypatia'dan sonra İskenderiye matematiğinin bittiğini'' iddia eder; Martin Bernal Antik bilim çalışmasında Hypatia'nın ölümünün ''Hristiyan Karanlık Çağı'nın başlangıcı'' olduğunu söyler.
Sayfa 24 - Albaraka Yayınları
Hristiyanlığın klasik bilimlere düşman olduğunu kanıtlamak isteyenler davalarını tümüyle Tertullianus üstüne kurmuşlardur, çünkü aradıkları kriterlere uygun tek düşman isim odur.
Sayfa 33 - Albaraka Yayınları
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.