Her öykü ya da olay, hatta her karşılaşma, kendine özgü inişli çıkışlı bir yol çizer. Kimi zaman heyecanlar bu yolları hızlandırır, çizgi halinde dökülmüş alkol izini izleyen ateş gibi tutuşturur...
Pek iz bırakmamış olan bir kucaklaşma. “Hiç gelmemeliydim,” demişti tarak hızla saçlarının arasından geçerken, “düşünüyorum da ben, yol kazalarını sevmem.”...