Saadettin Y. Gömeç Sözleri ve Alıntıları
Saadettin Y. Gömeç sözleri ve alıntılarını, Saadettin Y. Gömeç kitap alıntılarını, Saadettin Y. Gömeç en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batılılar saraylarının ve evlerinin içine pislerken, Türk çadırlarının veya evlerinin yanında daha Orta Çağlarda bile çumuşluk denilen tuvaletler ve hamamlar vardı.
Sayfa 63 - Berikan YayınlarıKitabı okudu
Kaynaklar Türklerin harp esirlerine ve kendilerine sığınanlara son derece iyi davrandıklarına işaret ediyor.
Sayfa 75 - Berikan YayınlarıKitabı okudu
Çakal olup yaşamaktansa, yiğit bir Türk gibi öleceğim.
Sayfa 70 - Berikan Yayınevi, TÜRKİYEKitabı okudu
Herkes birgün ölecek.
Sen de bilirsin ki sadece ölümsüz olan Tanrı yaşar.
Sayfa 18 - Berikan Yayınevi, TÜRKİYEKitabı okudu
...Türkler hep bir ağızdan "Tanrı Türk'ü korusun" diye bağırıyorlardı. Tanrı yeryüzüne göndermiş olduğu bu kavmin dualarını işitti. O, dünyanın efendisi bu kavmi esirgedi.
Zenginliğin ve ihtişamın yol açtığı gevşekliği de unutmamak gerekir. Tarihin her devresinde böyle olmuştur. Yoktan var edilen devletler biraz kuvvetlenip refaha ulaşınca, halk nereden geldiğini unutur, zevk ve sefa alemine dalarak bir uykuya yatar. Uyandığında ise artık her şey çok geçtir.
Sayfa 111Kitabı okudu
“İnsan Tanrısız,kürk yakasız,millet yasasız olmaz.”
~Altay Türk atasözü~
İnsan ya da hayvan değişmiyordu.
Analar her zaman ne olursa olsun çocuklarını koruyorlardı.
Sayfa 31 - Berikan Yayınevi, TÜRKİYEKitabı okudu
Güneş bütün evreni, Türk'ün bayrağı ise vatanı ve dünyayı aydınlatan bir ışıktır.
Sayfa 77Kitabı okudu
İbni Batuta'nın hatıralarında Türk kadını hakkında şunlar söylenmektedir: "Bu ülkede gördüğüm ve beni epeyce şaşırtan davranışlar arasında, burada erkeklerin kadınlara gösterdikleri aşırı saygıdır. Türk kadınları yüzleri açık dolaşırlar, erkeklerden kaçmazlar. Pazarlarda alışveriş yaparlar. Bazen kadınlara erkekleriyle beraber rastlarsınız ve o vakit bu adamların onların hizmetkarları sanırsınız.
Sayfa 73 - Berikan YayınlarıKitabı okudu
Türk dilinde yemin etmek manasında kullanılan “Tengrinin atı bile” diye başlayan “and içmek” sözünden de anlaşılacağı gibi,bir şeyin içilişiyle gerçekleşiyordu. Bu durumu da açıklamakta fayda vardır ki,taraflar mesela parmaklarını keserek kımıza veya başka içeceğe kanlarını katıp,içtikten sonra bir tür sözleşme yapmaktaydılar.
Sorsan herkes tarihçi. :D
Sadece bir dönemi veya belgenin dilini bilmek insanları Türk tarihçisi yapmaz.
Sayfa 9Kitabı okudu
Şurası da bir gerçektir ki, ne Şamanizm, ne de diğer Hak dinler Türk'ün bu milli dinine etki yapamamış, yani onu kendi gayelerine hizmet edecek şekle sokamamışlardır.
Sayfa 163 - Berikan yayınevi, 5.basımKitabı okudu
Binlerce yıl geçtikten sonra insan oğlu yeni yeni şeyler öğrendi, başka başka özellikler kazandı. Irklar zamanla birbirilerinden tefrik edilmek için çeşitli adlar almaya başladılar. Bunlardan birisi vardı ki, o vakte kadar yaratılmış olan hiçbir ırka, hiçbir soya benzemiyordu. Tanrı, bu ırka o zamana değin meydana getirdiği hiçbir soyda olmayan meziyetler ve hünerler bağışladı. Bu ırk dünyanın en savaşçı, en zeki, en dürüst, en güzel ahlaklı milletiydi. Bulunduğu coğrafyada ona korkuyla karışık bir saygı hissi vardı. Bu ırk zayıfların ve haklıların koruyucusu, zalimlerin ve haksızların düşmanıydı.
Sayfa 53 - Berikan yayınevi, 5.baskıKitabı okudu
Türklerdeki tek Tanrı inancının bir göstergesi ve Tanrı'nın şekli-şemalinin bilinmeyeceği düşüncesinin en güzel ifadelerinden birisi herhalde Dede Korkut'taki: "yücelerden yücesin, kimse bilmez nicesin, aziz Tanrı" cümlesidir.
Sayfa 160 - Berikan yayınevi, 5.basımKitabı okudu