9.3/10
32 Kişi
102
Okunma
9
Beğeni
2.805
Görüntülenme

Sabit Kalfagil Gönderileri

Sabit Kalfagil kitaplarını, Sabit Kalfagil sözleri ve alıntılarını, Sabit Kalfagil yazarlarını, Sabit Kalfagil yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kaybedecek hiç bir şeyi olmayan insanlar her şeyi deneyebilirler. Ama bunun için ön koşul, değerler sistemi altüst olmuş bir ülke bulmaktır.
Özellikle gereğinden çok TV kanalı olan bizim gibi ülkelerde çok titiz ve eğitimli ellerde olması gereken kameralar da her şey gibi "aşağı kültür" e teslim olmuş durumdadır.
Reklam
Dikkat ediniz, Hollywood sinema ekolü, Avrupa'dan farklı olarak anlatım ölçüsünü hep orta zekalı insana göre belirler. Belki de başarısı bunda gizlidir.
Sanatsal heyecan, başkalarının anlayamayacağını umduğumuz şeyleri sınırda yakalayıp farketmenin zevki gibi bir egoizm içerir.
İşin kötüsü, bu hedefsiz değişim çarkını işletenlere "tasarımcı", hatta daha ileri gidilerek "kreatör" (createur) denilmesidir. Sanırsınız evrenin yaratıcısı "pantakrator" her biri. Doğrultusu olmayan tasarım için yeterli bilgi ve alt yapısı olmayanlar, tasarım yaratma hakkını elde etmiş sayılmazlar. Tasarım, bilgi, dürüstlük ve kararlılık ister. Bir tür ermişlik mertebesidir. Bu evrimi tamamlanmamış olan kişilere çok küçük müdahalelerden öteye gitmeden evrimlerini sürdürmek düşer. Doğayı büsbütün değiştirmek ya da tasarımları ile her şeyi yeniden kurgulamak sadece bir ütopya olabilir. Çünkü insanın pratikte bu olgunluğa erişmesi (burada olgunluk, noksansız bilgi ve yapabilme yeteneği demektir), bu tasarımcının tanrısallaşması anlamına gelir. İleride şayet böyle bir evrim noktası varsa bile, hiç kuşkusuz insanoğlu oraya varamadan bu gezegeni mahvetmeyi başaracaktır.
Bana göre tasarım bir rastlantı değildir. Belli bir determinizmi vardır ve tekrarı mümkündür. Tekrarlanamayan şey rastlantıdır. Sanat ise rastlantı değildir. Günümüzde bir de slogan var: "Tek değişmeyen şey, değişimdir." Bu sözle gelişimden söz edilmiyor, değişim alkışlanıyor sanırsınız. Daldan dala atlayan çılgın maymunlar gibi sürekli birbirine benzeyen güya değişik hareketler... Ya da kendini belli periyodlarda tekrarlayan değişik diziler sergileniyor. Buna en güzel örnek modadır. Giyim söz konusu olduğunda insanlığın başına musallat olmuş bir tüketim tezgahını anlamak daha mümkündür de, bunun tüm hayatımıza örneğin mimarlığa ve sanatın diğer dallarına egemen olmasını anlamak zordur. Bu, insanlık adına utanç vericidir. Demek ki insanlığın temel doğruları yoktur ve bugün beğendiğini yarın reddetmektedir. O halde bugünkü beğenisinin de bir değeri yoktur! Çünkü 40 yıl sonra gene bugüne dönülecek; gene dar yakalı, üç düğmeli ceketler muteber olacaktır.
Reklam
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.