Şafak Dağhan Gönderileri
Şafak Dağhan kitaplarını, Şafak Dağhan sözleri ve alıntılarını, Şafak Dağhan yazarlarını, Şafak Dağhan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilinmezliğe giden yolda yalnızdı, caresizdi, bilmiyordu......
Stajım, somut anlamda kalbi bitiren birçok hastalığın ne olduğunu öğretmesinin yanı sıra, kalbi besleyen en değerli şeyin sevgi olduğunu öğretmişti bana.
"Eminim benim gibi nice böyle hayat dolu insanların yüzündeki tebessümle mutlu olabilecek insanlar vardır. Mesleğimizi zor şartlara rağmen kutsal ve saygın yapan yanı da bu değil mi, ne dersiniz?"
Sayfa 130Kitabı okudu
küçük bir tebessümün mucizesi/gamze avcı
"Her gün gözlerimizi doğan güneşle birlikte yeni bir güne açıyoruz, o gün bizi nelerin beklediğini bilmeyerek. Bir amacımız var, her birimizin yeni umutları, yaşarken ona daha bir mutlu olmayı öğreten sevdikleri, bekleyişleri... Kimi daha çok kazanmak istiyor, kimi bir gün daha fazla yaşamak, kimi yitirdiğini yeniden bulmak... Ama bizimki çok daha farklı; çünkü bize okurken bir insanın acısını dindirmenin, onun bir tebessümüne vesile olabilmenin yaşama hakkı olduğunu, belki de son nefeslerinde daha az acıyla ölebilmenin bile ne kadar inanılmaz olduğunu öğreten ve her an buna şahit olmamızı sağlayan bir mesleğimiz var. Sıradan olmayan, profesyonel bir ekibin üyesi olduğumuz harika bir meslek... Biz doktor yardımcıları olarak bilinen, çoğu zaman işimizin bir iğne vurmaktan ibaret olduğu düşünülen kişileriz, biz hemşireleriz."
Sayfa 127 - En sevdiğim alıntı.Kitabı okudu
gülücüğün peşinde/zeki dedeoğlu
"İşte hep bahsettiğim, ömrümüzce deli divane aradığımız, yeri geldiğinde bile önemsemediğimiz, içimize atıp sevgileri yarınlara bıraktığımız şimdilerde, bu gizli silahın beni değil, tüm insanları nasıl değiştirdiğini artık daha iyi anlıyorum. Gizli formülü hepimiz biliyorken uygulayamamamız ne kadar da acı değil mi?"
Sayfa 126Kitabı okudu
"Tek gerçek ölüm genç dostum, herkes gülücüğün peşinde!"
Sayfa 124Kitabı okudu
gülücüğün peşinde/zeki dedeoğlu
"Hayat, muazzam bir hızla akıp giderken önemsemeyip bir kenara attığım küçük detayların beni nasıl değiştirdiğini fark etmeye başlıyorum. Aslında birçok şeyin göründüğü gibi olmadığını, bizim pek tabii bu olup bitenleri gördüğümüzü, fakat büyük olasılıkla dikkatli bakmadığımızı gözlemliyorum. Bu minik görünen kocaman detayları nasıl da umursamıyoruz! Kaybolmasına, uzaklaşmasına izin verip bizi değiştirmesine müsaade etmiyoruz. Hepimizin bir sürü işi var, artık zamanımız o kadar kıymetli ki bir kuru selamı bile çok görüyoruz birbirimizden. Nihayetinde diyeceğim o ki kaybettiğimiz değerini sonradan anlamak değil bu söylediklerim, aksine var olanın anlamını yeniden ve yüreğimize kazıyarak keşfetmek diyebiliriz."
Sayfa 123Kitabı okudu
huysuz bir kadın/beyza nur bilgin
"Stres, günümüzün en çok dillere dolanan kelimesiydi. Fakat bedenden alıp götürdüklerinden çoğu kimsenin haberi yoktu. En ufak bir rahatsızlığın hastalığa dönüşmesine ve hastalığın daha da ilerlemesine sebep olan şeydi bu stres. Günlük yaşamda ufak tefek olaylarda bile karşımıza çıkarken hastanelerde yatan hastalarda bulunması gayet olağan değil miydi?"
Sayfa 119Kitabı okudu
hetaten'de uçan kelebekler/ilayda oylum güleryüz
Psikiyatri hastalarının üzerine damga imgesiyle koşulan bu dünyada, onların tecrübe ve bilgi dünyalarında yüzmek çok keyifli, attığınız her bir kulaç ise zor ve anlamlı. Bir hasta size bir şeyler öğretiyor, bunun manevi doyumu tarifsiz. Üstelik öğrenilenlerin hepsi hayata dair tecrübe edilmiş bir dal. Biz sağlık çalışanlarının idealist başladığı meslek yolu, sonrasında doğal seleksiyonda yenilmemek adına savunma mekanizmalarını kullandığı alan. Yapılması gereken çok şey var. Stigma, çok acı ve acımasızca. Mühürü basıp kenarı koymak yerine, hastaların dâhiyane yönlerinden faydalanmak gerekli."
Sayfa 117Kitabı okudu
alo ben engin/serpil özdemir
"Hemşirelik çok değerli bir meslek, hele okulda öğrenildiği gibi yapılırsa daha da değerli olan bir meslek. Aynı zamanda bir insana dokunarak onun hayatını ya da pek çok insanın hayatını değiştirme gücüne sahip bir meslek...
Sayfa 110Kitabı okudu
bir büyük müdür yüz karşısında? / fatma küçük
"Bu benim sistemi sorgulamamda bir neden oldu. Sadece laboratuvar bilgilerine, aletlere, teknolojiye güvenip hastalarımızı görmezden mi geliyoruz acaba yoksa teknoloji bizi tembelliğe mi sevk ediyor? Bu özeleştiriyi kendime yapıyorum. Zamanla asıl olandan uzaklaşıp resme bütün bakmıyor muyuz? Düşünmeyi ve sorgulamayı ne zaman bıraktık. Tamam, teknoloji olmalı, bir soruna çözüm buldu, yaşam kalitesini arttırdı ama kaynak, yön değiştirdi mi işler düşündüğümüzden kötü hal alır."
Sayfa 103Kitabı okudu
bir büyük müdür yüz karşısında?/fatma küçük
"İlk evlerine yerleştikten sonra derin bir nefes alıp uzun zaman misafir kalacakları bu eve etraflıca bakarlar ödemli küçücük gözleriyle. O an ne düşünürler bilinmez ama tamam, der gibi bir ifadeyle emin olarak uykuya kaldıkları yerden devam ederler. Onların istediği sessiz, huzurlu, annesi gibi onları her türlü tehlikeden koruyacak, güvendikleri bir ortamdır aslında. Onlara göre her şey bitmiştir, dünyaya geldiler işte, başka ne kaldı ki? Oysa ki her şey şimdi başlıyordur. Dakika dakika, saat saat, gün gün... Yeni sancılara gebedirler savunmasızca."
Sayfa 102Kitabı okudu