"Kitap dediğin insanı bir masalın, bir hikayenin, bir rüyanın, bir hülyanın, bir düşün, bir cümbüşün, bir tereddüdün, bir gerilimin içine doğru çekmeli. Kürk Mantolu Madonna gibi, Suç ve Ceza gibi, Bir Adam Yaratmak gibi, Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi..."
"İnsan eminlik istiyor, itminan istiyor. Gönülden inandığımız hakikatler bize ulaşan bir haberden, bir rivayetten ibaret. Kur'an bir haber, İslam bir haber, peygamber bir haber, mucizeler bir haber. Sana ulaşan bu haberlerin doğruluğunu, güvenirliğini, geçerliğini tahkik etme, test etme imkanın yok. Hiçbir peygamberi görmedik, hiçbir
Dücane Cündioğlu uzaktan bakerken, yasanılanlara., bir sözünde.
Farklı bir kalem, derin düşüncelerfen damlayan sözlerin ağırlığı, olsada bır okadar da keyifli bir tadı var edebiyat için, güçlü bir kalem hemde
Katmerli Bi güç bu bence
Edebiyat çevresinde neler deniliyor hakkında buyurun birlikte okuyalım mı?
Cündioğlu’nun düşünsel tekamülü bir bakıma muhafazakar camianın yaklaşık kırk yıllık hulasası gibidir. Daha yerinde bir deyişle Cündioğlu muhafazakar camianın kırk yıllık düşünsel ihtişam ve sefaletini gösteren berrak bir aynadır. Malum, aynaya kızmaya lüzum yok...
"Dücane Cündioğlu’nu Dücane Cündioğlu yapan sadece geniş ve derin malumatı değil, kendine has revnak ve ahenkli üslubu aynı zamanda” demiştik. Evet, üslupta yakaladığı seviye ve kıvam itibariyle Türkiye’de Cündioğlu ile yarışabilecek ikinci bir muhafazakar kalem erbabı yok kanaatimizce. “Dücane Cündioğlu’ndan Seçme Metinler” bölümünü biraz da bu üslubu okuyucuya göstermek amacıyla seçtik. Ama itiraf etmeli ki zarf [üslup] ne kadar iyi ise mazruf [mana] en az onun kadar iyi..
Sizde bu farkı fatketmk isterseniz buyurun
#kitapyorumum
#araftabirentelektüel
Kapağından da anlaşılacağı üzere Cündioğlu için yazılmış bi kitap. Fakat onu övüyor mu yeriyor mu belli değil. Arafta kalan Cündioğlu için " ender bir entelektüel kumaş" benzetmesi yapılıyor başlarda. Cündioğlu'nun artık yüzde elliyi değil Türkiye'nin Ruhu'na seslenmek istemesiyle başlıyor taşlamalar... Siyasi,dini ve edebiyat gibi birçok yönlerden bakış açısı var. Kitabı okurken " madem adamı yerden yere vuracaktınız ne diye göklere çıkardınız ki?" diye sormadan edemiyorum. Elbette cevabı kitapta ...
Tavsiye ederim.
Şahin Doğan'ın okuduğum ilk kitabı olan "Hakikatin İzinde" daha çok dini içerikli yazıların derlemesi halinde oluşturulmuş halde.
Doğan, kitabını üç bölüme ayırmış: Zaruriyat, Haciyat, Tahsiniyyat.
İlk bölüm olan Zaruriyat'ta yazar daha çok hakikat arayışı, eleştirel bakış, ateizm, agnostizm, öteki, kitle gibi kavramlar hakkında