Saim Savaş

XVI.Asırda Anadolu'da Alevilik author
Author
8.3/10
7 People
42
Reads
0
Likes
1,080
Views

Saim Savaş Quotes

You can find Saim Savaş quotes, Saim Savaş book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Çaldıran Savaşı’nda, Osmanlı ordusu savaş alanına geldiği zaman, askere 24 saat istirahat verilmesi teklifine karşılık Rumeli Defterdarı Pîrî Mehmet Çelebi, akıncılardan mühim bir kısmının Alevi ve Şiilerle taraftar olmaları sebebiyle, istirahat anında düşmanla anlaşma ihtimalinden dolayı, hemen savaşa girişilmesi teklifi kabul olunması, ilginç bir ayrıntı olarak dikkate alınmalıdır.
mezhebi farklılık tamamıyla siyasi tercihle alakalıdır. Siyasi bakımdan Safevileri tercih, yukarıda ifade ettiğimiz üzere Şafiî/Sünnî bir Kürt aşiretini bir anda Şiî/Kızılbaş yapmadığı gibi, saltanat derdine düşmüş bir Osmanlı şehzadesini de aslında Kızılbaş yapmamaktadır. Mesele tamamıyla devrin şartları ve siyasi menfaatlerle ilgilidir.
Sayfa 143 - TÜRK TARİH KURUMU 3. BASKIKitabı okudu
Reklam
Aslında başlangıçta Sünni olan Safeviye tarikatının, Hoca Ali devrinden itibaren Şiiliği benimsemesinin temel sebebinin,kendilerini Osmanlılar’dan ayırt etmek ve Suriye, Anadolu ve Azerbaycan’daki Şii-Batıni boyları ve hatta Şeyh Bedrettin taraftarlarını kazanmak olduğu söylenmektedir.
Mezhebi farklılaşma ve aynı zamanda devam eden sıcak ve soğuk savaş, genelde Osmanlı toplumunda ve özelde söz konusu mücadele ve farklılaşmanın yaşandığ coğrafyada yaşayan insanlarda, bir taraftan aşılmaz önyargı duvarlarının örülmesine sebep olurken, diğer yandan karşılıklı içine kapanma ve karşısındakini mutlak yanlış ve kötü görme anlayışının doğmasına sebep olmuştur. Söz konusu anlayışın, bilhassa sıcak savaş dönemlerinde siyasi, dini ve askeri önderlerce körüklendiğini tahmin etmek güç değildir. En başta her iki devletin karşılıklı olarak birbirlerini küfürle itham etmeleri ve din adamlarının bu yönde fetvålar verebilmeleri bu durumu açıkça göstermektedir. İçine kapanma ve zamanla meydana gelen karşı taraf hakkındaki bilgisizlik, akla ve havsalaya sığmayacak bir takım suçlama ya da iftiraların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Etkileri günümüze kadar gelebilen bu tür sosyal gelişmelerin, toplum kesimleri arasında nasıl kapatılması güç çatlaklar oluşturduğu bugün bile görülebilmektedir.
Sayfa 145
İlgilendiğimiz dönemde, Kıbrıs’ın yeni fethedilen bir bölge olması hasebiyle, esaslı bir sürgün bölgesi haline getirildiği söylenebilir.
Anadolu'ya gelen Türkler'in, bilhassa göçebe, yan-göçebe ve köylü kesimlerinin önemli bir kısmının, bir din olarak İslâm'ı kabul etmiş olmakla birlikte, kitabi ya da Medrese Islâmı olarak ta adlandırılan Sünni inanış ve yaşayış biçimini tam olarak benimseyip hazmedemedikleri, genel olarak biliniyor. Selçuklu-Beylikler ve Osmanlı'nın kuruluş ve büyüme dönemlerinde yaşanan tam olarak oturmamış siyasî yapı sebebiyle, günümüzdeki anlamda Anadolu'da homojen bir toplumsal yapının kurulabildiği söylenemez. Osmanlı hakimiyetinin yeni yeni sağlanmaya çalışıldığı ve dolayısıyla Osmanlı merkeziyetçi devlet anlayışının henüz benimsenmediği, XV. ve XVI asırlar Orta ve Güney Anadolu'sunda yaşayan, daha doğrusu yaşamaya çalışan sözünü ettiğimiz kesimlerin, içinde bulundukları psikolojik durumu izah etmek gerçekten güçtür.
Sayfa 26
Reklam
51 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.