Salahaddin Bekki Gönderileri
Salahaddin Bekki kitaplarını, Salahaddin Bekki sözleri ve alıntılarını, Salahaddin Bekki yazarlarını, Salahaddin Bekki yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Her sabah Aşık Veysel den bir şiir ya da bir türkü dinleseydik , dünya daha güzel bir yer olurdu " diyen Almanya nin Ankara Buyukelcisinin eşi Marion Erdmann a selam olsun
Veysel in vahdeti vücudun etkisi altında kalması
Göz gezdirdim dört köşeyi aradım
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
İstersen dünyayı gez adım adım
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Coşar deli gönül misal i derya
Mecnuna sahadan göründü Leyla
Gördüğün güzellik hepsi Mevla
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Her nesnede mevcut her cesette can
Anın için dedik biz ona Canan
Evvel ahir odur onundur ferman
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
Bahar gelir çiçek olur açılır
Zaman zaman yağmur olur saçılır
Ehl i aşka mey görünüp içilir
Ne sen var ne ben var bir tane Gaffar
......
......
kitabın adının geldiği yer
"Yeni radyolar çıkmış. Antensiz, elektriksiz çalışıyor ve elde taşınıyormuş. İşte ben onlara benzerim. İşiterek tanımaya çalıştığım dış alemle pek alakam yoktur. Her ne varsa içimde vardır ve ben bütün ilhamımı kendi içimden alırım."
Veysel in radyo ile kendini özdeşleştirmesinden ilhamla biz de çalışmamıza" Halk Müziğinin Seyyar Radyosu " başlığını uygun gördük.
Aşık Veysel, süregelen Alevi-Bektaşi söylemleri tekrarlamak yerine bu felsefenin cumhuriyet değerleriyle örtüşen unsurlarını ön plana çıkararak 'laik' bir ozan kimliğiyle kökü tekke ve cemlere dayanan çağdaş bir halk şiirinin yaratıcısı olmuştur.
:D
60 lı yıllar biraz da Veysel in hastalıklarla mücadelesiyle geçer. 1964 de yatağa düşer ve Sivas Numune Hastanesinde uzun süre tedavi görür.
Bu süreçte Veysel in felç geçirdiği haberleri yayılmaya çalışılır. Veysel bu durum çok öfkelenir ve kendisinden duymaya çok alışık olmadığımız argo sözleriyle dedikodu yapanları hedef alır :
Kim çıkarmış bu asılsız yalanı
Aşık Veysel hasta demiş felç demiş
Bulsam öldürürüm ben bu yılanı
Doğumda anası ona piç demiş
.....
.....
....
"Ben öldükten sonra üzerimde otlar bitsin, çiçekler açsın, taş kapatır,çimento kapatır. Hiçkimae istifade edemez. Yalnız benim toprağım da milletime hizmet etsin. Ordaki biten otlardan koyun yesin et olsun, kuzu yesin süt olsun, arı yesin, arı görürsün bal olsun. "
Allah birdir peygamber hak
Rabbül alemindir Mutlak
Senlik benlik nedir bırak
Söyleyim geldi sırası
Kürdü Türkü ne Çerkezi
Hep Adem in oğlu kızı
Beraberce şehid gazi
Bir küçük dünyam var içimde benim
Mihnetim ziynetim bana kafidir
Görenler dar görür geniştir bana
Sohbetim ülfetim bana kafidir
İstemem dünyanın saltanatını
Süslü giyimini Arap atını
Bilirsem Türklüğün var kıymetini
Vatanım milletim bana kafidir.
İsterdim hayatta düşmanla savaş
Milletime kurban olaydı bu baş
Nasip değil imiş şehitlik kardaş
İmanım niyetim bana kafidir.
Dünya geniş olsun ister dar olsun
Yeter ki kalbimde iman var olsun
Her zaman milletim bahtiyar olsun
Rütbemle mesnedim bana kafidir.
İçimde beslerim bir büyük ordu
Çiğnesin düşmanı yükseltsin yurdu
Azmi zihniyeti Veysel in derdi
İşte bu niyetim bana kafidir
Karanlık Dünya filminin oyuncularından Aclan Sayılgan, Veysel in kişiliğine dair şöyle bir değerlendirmede bulunur:
"... Aşık Veysel, bir karakter abidesidir. Halk kültürümüzün su katılmamış bir örneğidir. Onunla ilgili bir film yaptık. Köyüne kadar gittik. Kendisiyle günlerce beraber olduk. O yılların militan Marksistleri, onu kendi saflarına çekebilmek için kırk dereden su getirdiler. Dünyanın dilini döktüler. Şöhret ve menfaat vadettiler. Ama onun karakter kayasından bir zırnık koparamadılar.... Veysel komünist olması için yapılan bütün cazip teklifleri, telkinleri o derin sezgisiyle, o sağlam irfanıyla hiçbir leke almadan savuşturdu. "(Bakiler, 1982:20-23)
Veysel e ilk olumsuz eleştiri
Metin Erksan, filmiyle ilgili ikinci aksaklığın da bizzat aşığın kendisinin olduğunu söyler. İleride başkaları tarafından da dillendirilecek olan Veysel le ilgili ilk olumsuz yorumlar Erksan a aittir:
"Veysel i yakından tanıyınca onun geri ve basit bir sanatçı olduğu kanaatine vardım. Devrin büyüklerine övmeler yazılarak kendi gerçeklerine sırt döndürülerek ve aşk türküleri düzülerek kazanılmış bir şöhret. Ben filmin rejisörlüğünü bana verdikleri zaman şöyle düşündüm :'Pir Sultan Abdalların, Dadaloğluların bugünkü benzerinin hayatını filme alıyorum' Yazık ki düşündüğümün tam aksi oldu. Nitekim Veysel i kendi köylüleri de sevmiyor. Lanse edenlerin bütün iddialarına rağmen Veysel onları söyleyemememiş ki. Böylece Veysel kanalından gelip Bedri Rahmi ile realize edildiği zannedilen pek çok şeyin gerçekten uzak olması, bütününü yapmamı çelmeledi. "