Spurlake kasabasında esrarengiz bir şekilde çocuklar kaybolmaya, veya kaçmaya, başlar ve rahip Schneider kaybolan çocukların ailesine destek vererek çocukların bulunması için dualar ve törenler düzenler. Rahip Schneider'ın müritlerinden biri olan bayan Magee'nin kızı Genie Magee ananesi ölmeden önce onun öleceğini gördüğü için 'şeytan tarafından ele geçirilmiş, şeytanın gelini' olarak ilan edilir ve ana karakterimiz Genie yaz tatili boyunca odasında hapis tutulur ve her şey tam da burada başlar.
Kitap bilim kurgu alanında boy gösteriyor ancak yetersiz kalmaması adına sırtını fantastiğe yaslamış gibi. Kitapta çok güzel şeyler işleniyor aslında hem ışınlanma söz konusu hem özel gücü olan bir kız var ve bunların yanı sıra Rian'ın Genie'yi sahiplenmesi, korumaya çalışması ve aralarındaki ilişki çok güzeldi. Tek sorun duyguların havada kalması ve kurgunun aslında çok heyecanlı olabilecek ve kendini deli gibi okutabilecekken o kadar gizeme ve gerilime rağmen sanki bir deneme okuyormuşsunuz gibi ağırdan alma ve sindirerek okuma hissi uyandırıyor. Kitapta heyecanlı olaylar olurken sanki soft bir aşk romanı okuyormuşum hissi verdi ve farklı bir anlatımla saatler içinde, elimden düşürmeden okuyacağım bir kitap ağır ağır okuttu kendini.
Her şey bu kitapta olmuş bitmişken kitabın sonunda bir anda başka bir olay fırlaması ve öylece bitmesi ikinci kitabı okutmak adına iyi bir sondu ancak ikinci kitapta anlatılacak ne kaldığını düşününce serinin devamının sırf seri olsun diye yazılmış olduğunu düşünüyorum umarım ikinci kitap tüm bu düşüncelerimi ve önyargılarımı kırar ve kendisini sevdirir.