Küçük prensden daha iyi olduğunu düşündüğüm bir çocuk kitabıdır benim için. Anlattığı, vermek istediği fikirden dolayı bunu düşünüyorum. Küçük prens kalbi ve masumluğu öldürmemek ve duygu ile bir şeylere bakabilmeyi anlatırken; bu hikaye merakı ve sorgulamayı öldürmemeyi, zincirlerini kırıp Dünyayı keşfetmeyi, sabit ve tek düze olmamayı anlatıyor. Haliyle bu kitap konusu itibariyle benim için daha değerlidir.
Yazıldığı ülke de dahil 10'a yakın ülkede yasak olan bir kitaptan bahsediyoruz. Yani sorgulamaktan, gerçeği aramak ve gerçeğe ulaşmaktan bu kadar çok korkan toplumlarla doludur, Dünya dediğimiz toprak ve su yumağı. Bence hayatımızın merkezinde olması gereken bu özgürlük veren fikir hayatlarımızın mottosu olmalıdır. Zihninizi özgür bırakın arkadaşlar. Kendinizi saçma öğretilere inanmaya zorlamayın; bunu eleştiren, kara mizahını yapanlara hınç duymayın. Anlam arayışınızla bulduğunuz ve kapıldığınız değerleriniz, itmesin başka insanları.
Kitabı okurken gelen bir ilhamla şu mısraları karalamıştım kitabın iç kapağına. Onu da paylaşmak istedim.
"Balıklar da ağlar mı?
Gözsüz görebilir mi insan?
Keşfetmeye Dünya varken,
Cahil ölebilir mi insan?
Taşlar da gömülür mü?
Dilsiz yaşayabilir mi insan?
Okumaya mısralar varken,
Sessiz ölebilir mi insan?
Tanrı da sever mi?
Kalpsiz yaşayabilir mi insan?
Sevmeye gönüller varken,
Sevgisiz ölebilir mi insan?"
Bendeniz Mehmet