Ne diyordu Picasso; “Her zaman yapamadığım şeyi yapıyorum, onun nasıl yapılacağını öğrenmem için.” İçinizdeki atı asla dizginlemeyin daima ufkunuza sürün ve şunu da asla unutmayın. Atın ölümü arpadan değil, ardında iz bırakamadığındandır. Ben Samet Büyükelbaşı. Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde doğdum. Muhasebe çıkışlı meslek lisesi mezunuyum. Şu an Erciyes Üniversitesi Uluslararası Ticaret Ve Lojistik öğrencisiyim. Yapamazsın, başaramazsın, imkansız diyenlere inat daima ardınıza bakmadan durmaksızın ilerleyin. Unutmayın ki “İnsanlar parlayanı karartmaktan, yükseleni yere serip toza bulamaktan hoşlanırlar.”
Aşk nefrete dönüşür mü? Aşk, nefrete bürünür. Nasıl mı? Matruşka oyuncağını düşün. Birini gördün ve hoşlandın. Bu matruşkanın en küçük parçası olsun. Tanıdıkça hoşlantın sevgiye dönüştü. Bu da matruşkanın bir büyük parçası olsun. Zaman geçtikçe, günden güne ona âşık oluyor ve deliler gibi sevmeye başlıyorsun. Bu da diğer bir büyük parçası olsun. Şu an üç matruşka iç içe geçti ve oldukça büyüdü değil mi? Fakat belli bir müddet sonra nefret edeceğin bir şekilde seni aldattı. Bu da matruşkanın en büyük ve son parçası olsun. Peki şimdi ne oldu? Hoşlantı, sevgi ve en önemlisi de aşk, tamamen nefret duygusuna büründü. Uzun lafın kısası aslında o duygular ölmüyor duygularının önüne geçen mantığın, onları nefret duygusuyla gizliyor. Uzun bir müddet sonra onu gördüğün an, başta kazınan his, kor bir ateş gibi pusuda alevlenmeyi bekler. İşte burada mantığın ile duyguların ölümüne kapışırlar. O kor ateşin etrafına kat kat duvar örmekte senin elinde, bayılana kadar son nefesini tüketip alevlendirmekte.
İnsanın bir kitapta kendini bulması ne kadarda muazzam bir şey kitap kısa olmasına rağmen onu sindirmek zamanımı aldı açıkçası, kitabı okurken karakterin o bir günde yaşadığı duyguları sizin de yaşamış olmanız, kendinizden bir parça bulmanız ve hayran kalmanız muhtemeldir. Hemen okumanız gerek türden bir kitap, okuyunuz efendim :)
"Mantığı duygular katletti, duyguları ise insanlar."
Normalde fantastik tarzda kitaplar pek ilgimi çekmez ve okusam bile henüz yarısına gelmeden olayların absürtlüğünden dolayı sıkılır bir köşeye atarım. Kardeşimin uzun ısrarı üzerine başladım ve başlar başlamaz bitirdim. Dilini hem sade hem de abartılı bir şekilde kullanmış. Kitap sadece fantastik değil içinde her şeyi barındırıyor. Aşk, dostluk, nefret, kin, bağlılık vs. Birkaç yerde yazım hatası olduğu halde beni olayın içinde tutmayı başaran bir kitap. Sırf bu incelemeyi eklemek için 1000kitap'a üye oldum. Keşfedilmesi gereken ve kalemi ciddi anlamda kuvvetli yazarlardan umuyorum ki sönmez ve parlar. Eğer bu yazdıklarımı okuyorsa yazar ona diyorum ki Devam et ve o kalemi elinden bırakma!
Kitap güzel. Olayları ele alış açısından ve üslup bakımından Hamsun, Shaw ve Zweig'i andırıyor. Betimlemeleri ve detayları okurken anlık olayın içinde buluyor insan kendini. Okunması gereken bir eser, pişman etmez.
(spoiler)
Herkesin mevta olması üzücü...