İnsanın hayatın görev ve emirlerine karşı kayıtsız kalması; bozulmuş bir zihnin yazgıya karşı düşmanlık silâhı, üzüntünün silâhlanmış kızı olan intihar, kulağına pek çekingen, pek yavaş, bir şeyler söylüyordu: “Ebedî olan bir ıztıraptan seni ben kurtarırım!
"Ağlamak uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son gücün çığlığır.
Ağlayamadığımız zamanlar, bizde o gücün de yok olduğu zamanlardır ki, onun yerine geçen etkili sessizlik,
en şiddetli acının yarattığı göz yaşlarından daha yakıcıdır."
"Ağlamak uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son gücün çığlığıdır. Ağlayamadığımız zamanlar, bizde o gücün de yok olduğu zamanlardır ki, onun yerine geçen etkili sessizlik, en şiddetli acının yarattığı gözyaşlarından daha yakıcıdır."
“Ağlamak, uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de mahvolduğu vakitlerdir ki onun yerine kaim olan acılı bir sükûnet en şiddetli acıların hâsıl ettiği gözyaşlarından bile daha yakıcıdır.”