Hakkında
Unvan:
İki aylık kültür ve sanat dergisi.
Okurlar
14 okur beğendi.
44 okur okudu.
2 okur okuyor.
6 okur okuyacak.
2 okur yarım bıraktı.
Derginin Sayıları
Sanat Dünyamız - Sayı 180
7/10
Sanat Dünyamız - Sayı 177
9/10
Sanat Dünyamız - Sayı 174
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı: 98
0/10
Sanat Dünyamız Sayı 189
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 105
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 182
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 181
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 156
0/10
Sanat Dünyamız Sayı 196
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 192 (Oca...
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 191 (Kas...
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 187 (Mar...
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 186 (Oca...
0/10
Sanat Dünyamız - Sayı 188
0/10
Sözler ve Alıntılar
Ötekilerle ilgili bilirmiş gibi yaptığım şeyleri acıyla kesip attım...
"Azalma meselesi bir hayatta kalma refleksi oldu galiba. Dünyaya sığabilmek için bir cenin gibi küçülmek, kendini güvende hissetmek istiyor insan. Fazlalıklarımızı ancak azalmaya başladığımızda fark ediyoruz. Diyojen'in su tası meselesi yani. "
Sayfa 24
Lütfi Özkök - Samuel Beckett
Godot'yu Beklerken, Üçleme (Molloy, Malone Ölüyor ve Adlandırılamayan), Krapp'ın Son Bandı gibi ünlü tiyatro oyunları, hikâye ve romanlarıyla tanıdığımız, edebiyattaki ilk postmodernistlerden biri olarak bilinen Samuel Beckett'a 1967 Nobel Ödül Töreni öncesi birçok yayından portre talebi gelmişti. Bunlardan biri ise Life dergisiydi. Ulaşılması zor ve fotoğraf çektirmekten pek haz etmediği söylenen Beckett, Life dergisine şu yanıtı verdi: "Isveç'te bir Türk var. Ondan isteyin.
Samuel Beckett, Lütfi Özkök’ü yıllar önce evinde misafir etmişti. İlk tanıştıklarında edebiyat ve tiyatro sohbetleri sayesindeki aralarındaki buzlar erimişti. "Mösyö Beckett, ben gazete fotoğrafçısı değilim. Sadece yazar fotoğrafları çekiyorum... Beğenmezseniz kullanmam" dedikten sonra söz Godot'yu Beklerken'den açıldı. Özkök, Beckett'in oyununun Paris'te ilk kez sahnelendikten sonra İstanbul'da Küçük Sahne'de oynandığını ve üç gün sonra "oyunda beklenen Godot'nun komünizmi simgelediği" gerekçesiyle polis tarafından durdurulduğunu anlattı. Beckett'i güldüren bu hikâye fotoğraf çekimine adım atmak için gereken ortamı hazırlamıştı. Özkök, çekim için yine de telaşlıydı. Beckett da bunun üzerine (ünlü Macar-Fransız fotoğrafçı Gyula Halász'ı kastederek) "Brassai da buraya geldiğinde lambaları yere devirmişti, kaygılanma” dedi.
Sayfa 62
Beckett'ın 1969 yılında Nobel Ödülü almasının ardından Özkök “Nobel portrecisi" lakabını edindi. 1951 2001 arasında Nobel Edebiyat Ödülü kazanmış yazarlardan 32'sinin portresini çekti. Ödüller açıklandığında o şair ya da yazarın fotoğrafının Lütfi Özkök arşivinde zaten var olduğu düşünülüyordu artık. Edebiyat çevrelerinde o dönem "Özkök'ün fotoğrafını çekmediği yazar Nobel alamaz" diye söylentiler yayılmıştı.
Sayfa 62
“Doğa ile insan yapımı sistemler arasındaki uyumsuzluk”
İletiler
Bir Olmak ve Azalmak - Necla Rüzgar
"... aynı eylemleri yapıyor olsak bile, o şeyi tercihen yapmakla mecburen yapmak arasında büyük bir hissiyat farkı var. Zorunluluk olunca irademiz devre dışı kalıyor. Aynı şey gibi görünen ama kesinlikle farklı olan şeyler."
Sanat Dünyamız - sayı 186
Sanat Dünyamız - Sayı 186 (Ocak-Şubat 2022)
Yorumlar ve İncelemeler
