Sandor Marai

Sandor Maraiİşin Aslı, Judit ve Sonrası yazarı
Yazar
8.3/10
377 Kişi
2.550
Okunma
116
Beğeni
10,1bin
Görüntülenme
Görüyorsun, ahlak insana başkasından miras kalan değil sonradan elde edilen bir özellik. İnsan ahlaktan yoksun doğar. Vahşilerin veya çocukların ahlak anlayışı Viyana veya Amsterdam’daki yargıtay yargıçlarının ahlak anlayışından farklıdır. İnsan tarzını, kültürünü olduğu gibi ahlakını da yaşamının akışı içinde edinir.”
Reklam
Yasalarda bile zamanaşımı diye bir şey var ama bundan bir tek sizin haberiniz yok.”
Geriye dönüp de tüm yaşamını şöyle bir gözden geçirdiğin zaman yalnızca ve yalnızca yapabilecek olduğun için yaptığın bir sürü şey olduğunu göreceksin.”
Lajos’un esnek bir ruh yapısında olduğunu düşünüyordum. Ne var ki onu beklediğim bu aylar içinde onunla birlikte yaşamanın mümkün olmadığını artık iyice anlamıştım; Lajos insani ilişkiler oluşturabilmek için gerekli olan o bağlayıcı unsurdan yoksundu. Evet, gözyaşları gerçekti ama bu yaşlar, içindeki anı veya acıları dindirecek türden gözyaşları değillerdi. Lajos üzüntü ve sevinçlerini her zaman büyük bir tantanayla yaşar ama gerçekte hiçbir şey hissetmezdi. Tüm bunlarda insanlıktan uzak bir şey vardı.
Giyilen kılık yas, abartılı hareket ise yurtdışına yapılan yolculuktu. O yolculuğa acılara katlanamayan, anılardan kaçan biri rolünde çıkmıştı.
Reklam
“Biliyorum” dedi Éva. “Babam gerçekleri anımsamaz. Sonuçta o bir şair ne de olsa.”
90 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Eszter'i kaldırıp bir sarsmak isteyenler derneği. Kızım bırak o adamı, bırak ben arkandayım! İşin Aslı Judith ve Sonrası kitabıyla okunurluğu artan Macar asıllı bir başka iyi yazar Sandor Marai'ın dilimize çevirilen eserlerinden bir diğeri. Eszter'in ablasının eski eşi ve çocuklarının, abla Vilma'nın ölümünden yıllar sonra Eszter'i tekrar ziyareti etrafında şekillenmiş roman. Bu eski eş, inanılmaz narsist özellikler taşıyan ve manipülasyon gücü yüksek biri ve müthiş derecede herkesi ve her şeyi sömürü kabiliyeti var. Yazar bunu rahatsız edici bir üslupla ve kasten yapmış. Bunu sevdim, fakat Eszter'in bu kadar ezik oluşunu, aşağılanmayı ve sömürülmeyi kabulünü, yazarın taşıdığı umutsuzluğu sindiremedim. İçinden çıkılmaz bir alınyazısı gibi gösterdiği yaşam stili, kitabın arkasında yazdığı gibi halklara ve ülkelere dair bir atıfsa, bence bu daha kötü. İnsana, ne yaparsanız yapın manipülasyon gücü yüksek bir otokrasiye boyun eğmek zorunda kalırsınız mesajı verir, eğer arkada yazılanlara inanırsak, ve bu çok saçma. O yüzden bunun boşuna bir yorumlama olduğuna inanmak istiyorum. Macar Edebiyatı'nda karşılaştığımız büyülü dil ve psikolojik derinliği sürdürüyor bence eser ama kurgu tekniği ve karakter donanımı açısından zayıf. Atlayıp geri döndüğü zamanların daha iyi kurgulanabileceği fikrindeyim. Her şeye rağmen okuduğuma pişman olmadım çünkü kullandığı dil çok edebi. Şiirli cümle dolu bir roman bulmak git gide zorlaşıyorken, iyi geliyor bana.
Eszter'in Mirası
Eszter'in MirasıSandor Marai · Yapı Kredi Yayınları · 2023234 okunma
Bir evi yaşatan mobilya değil, o evde oturanların içini dolduran duygudur.
İnsan ancak ne için yaşadığını bilirse yaşayabilir.
Reklam
Günün birinde anlayacaksınız ama çok da acı çekeceksiniz. Böyle tutkulu ruhlar gururludur ve çok acı çeker.
Gerçek Rüzgâr..
Yatağın kıyısında bir süre daha oturduk, yüzüğe dalıp gitmiştik. Sonra Nunu beni öptü, derin bir soluk aldı ve hiç ses çıkarmadan odadan çıkıp gitti. Uzunca bir süre oturup öylece sahte taşa baktım ve "Lajos daha gelmeden benden bir şey alıp götürdü bile" dedim içimden. Başka türlü davranmayacağı ortadaydı. Bu onun için artık bir yasa halini almıştı, onun yasası. Korkunç bir yasa, diye düşündüm ve titremeye başladım. Uzun süre kapalı bir ortamda yaşadıktan sonra üzerine ansızın hücum eden acımasız ve güçlü bir esintinin etkisi, başka bir deyişle gerçek rüzgârının serin darbesiyle tüylerim diken diken, parmağımda sahte bir yüzük, öylece, kalıp gibi uyuyakaldım.
Hayat bir şey yaratmak istediğinde sahneyi de mükemmel yönetiyor.
Sayfa 147 - YkyKitabı okuyor
Hani mutlu halkların tarihi yoktur denir ya, mutlu insanların da unvanı, fahri görevi, dünyevi bir rolü yoktur.
Sayfa 141 - YkyKitabı okuyor
...Uyanık olduğu her an etrafındaki hayatı düzenler. Devamlı bir iş "tamamlanır"...Yeter ki yalnız kalınmasın! Yeter ki bir an olsun yalnızlıkla yüzleşmeyelim. Çabuk insanlar gelsin. Ya da köpekler. Ya da goblenler. Ya da hisse senetleri...Çabuk, biz net biçimde görmeden yetişsinler.
Sayfa 139
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.