Bir zamanlar dünyanın en büyük dördüncü gölü olan Aral, bugün dünya sularında yaşanan yıkımın canlı bir örneği konumunda. Sovyet yetkililer, bu gölü besleyen iki nehrin pamuk tarlalarını sulamakta kul lanılmasının daha yararlı olacağına karar verdikten 50 yıl sonra Aral, sularının yüzde 80’ini kaybetmiş bulunuyor.
Gıda üretimine ayrılan sudan daha fazla besin elde etmek, sulamanın ve yağışların verimliliğini artırmak, sulak alanlardaki ve diğer ekosistemlerdeki suyun sayısız yara rından faydalanmak, bir yandan dünyadaki beslenme ge reksinimlerini karşılarken diğer yandan da zaten baskı al tındaki ekosistemlere verilen zararı en aza indirebilir. Ama bu düzenlemeler, uygun politikalar olmadan yapılamaz. Özellikle yoksul ülkelerde araştırma, kalkınma ve yağışla beslenen tarım arazilerinin verimini artırmaya yönelik eğitimler büyük önem taşıyor. 1 milyar insanın gıda güvenliği ve elimizde kalan kara ve tatlı su ekosistemlerinin korunması buna bağlı.