Bazen hayat zorlar, insanlar zorlar, olaylar zorlar, olan zorlar, olmayan ayrı zorlar, zorlar da zorlar.
Benim hep var böyle zorluklarım. Tam şu olsun rahata ereceğim derim hooop sürpriiz! O nedenle artık beklemeyi bıraktım. Elimde bugün bu saat var. Yarının bugünden daha mükemmel ya da daha kötü olacağının garantisi yok. Yarını görüp göremeyeceğinin bile garantisinin olmadığı bir dünyada sürekli ertelemenin alemi yok. Sınav bitsin yaparım, okul tatil olsun yaparım, çocuk büyüsün yaparım derken bir bakmışsın ömür geçmiş.
Ömür dediğin sıkıntılar arasında patikalar açabilmek, yaşadıklarına rağmen o patikalara çiçekler edebilmek.
O halde haydi yeni haftaya uyan. Zorlukların içindeki kolaylıkları görmeyi seçip kendi açtığın patikalara çiçekler ekmeyi unutmadan🌸🌺🌷🌼🌻
Günaydın🧚♂️
Ne düşünüyorum biliyor musun? Eğer toplumda yanlış giden bir şey varsa o yanlışa değilde o yanlışı görüp dile getirene yükleniliyor. Örneğin sınıfta çocuğa psikolojik ya da fiziksel şiddet olmamalı minvalinde paylaşım yaptım dün. Her mesleğin iyisi kötüsü var maalesef. Öğretmenlik mesleğinin prestijini sarsıyormuş paylaşımlarım diye tepki aldım. Ayyy nerelere gideyim kime ne laf anlatayım. Söyleyene değil söyletene bakacaksın. İçindeki çürük elmayı saklanaya değil çürümemesi için baştan önlem almayana bakacaksın. Taaa işe en baştan aile eğitimden başlayacak, eğitim fakültelerinin niteliğini arttıracaksın. Öğretmen kıymetli olmaz mı hiç toplumun aydın kesimi öğretmenler en saygın mesleklerden ama gel gör ki meslek grubu olarak öyle örselenmişler ki üzülüyorum. Tepkileri bana değil biliyorum. Bazen de herkesi anlatmaktan yoruluyorum.
O nedenle bugün kendimi anlamak için uyandım. Sen de uyan! İç sesine kulak vermeyi, önce kendi ruhuna empatik yaklaşmayı unutmadan.
Eee neye kafayı taktın bu sabah? Neye canın sıkkın? Herkesin var bir sıkıntısı malum. Şimdi asıl önemli olan o kafana taktığın kişi, olay bundan beş sene sonra senin için ne kadar önemli olacak? Belki beş sene sonra hayatında bile olmayacak bir insanın sözlerine üzülüyorsun ya da iki gün sonra kıymeti olmayacak laflara.
Sen sen ol bir kaç ay sonra aklında kalmayacak üzüntüleri peşinde sürükleme. Onların izlerinin enerjini düşürmesine izin verme.
Sıkıntılar biz çizgi gibi peşimizde ama o çizgiyi silecek silgi de yüreğimizde.
Hadi uyan bakalım o zaman. Bir yıl sonra hayatında olmayacak olanı bir dakikadan fazla hayatında tutmadan.
Ailenizin Kumandası
Çocuk yetiştirmek, gül bahçesinde yürümeye benziyor. Güllerin kokusundan, güzelliğinden insanın başı dönüyor ama yolda bazen dikenler de canını acıtabiliyor. Dikene kızıp gülü kopartmak akıl işi değilse çocuk yetiştirirken karşında hayata yeni atılan ve her şeyi ebeveyninden öğrenen minik insanlara kocaman sorumluluklar yüklemek de akıl işi değil.
İşte bu kitap, çocuğun çocuk olduğunu hatırlatıyor aileye. Öfke, sıkıntı, bunalım, stres anlarında dahil duygularımızı kontrol etmeye çalışarak evladımıza nasıl yaklaşacağımızın rehberi gibi düşünebiliriz. Aslında yapmamız gerekenler hakkında teorik olarak bildiklerimizden çok farklı şeyler anlatılmıyor fakat mesele pratiğe dökmek ve “yanlış davranışın yerine doğru olan hangi davranışları koymalıyım?” sorusuna gelince tıkanıp kalıyoruz. Saniye Bencik Kangal, akıcı ve yormayan bir dilde, tıkanıklıkları açmak için yol göstermiş. Elimde olsa ve ebeveynler dahil gözü, eli, dili çocuğa değen kim varsa bu kitabı dağıtabilsem, içinde yazanları hayata geçirmelerine katkı sağlayabilsem…
Kendimizi düzeltmekle başlayalım, küçük halkadan büyüğüne doğru sıra sıra…