Yüzeye varmadan önce, dalgıçlardan biri ağızlığını çıkardı ve ağızlık su içinde bir hava kabarcığı dalgası yarattı. Yirmi metrede maskesini de çıkardı ve suyun ağırlığı altında, gözlerini kırpmaya, suyu görmeye çalıştı. Tıpkı yıllar önce vadideki sulara daldığında su içinde gözlerini açtığı gibi...Sanki altı millik mürekkep koyuluğundaki suya gömülmüş köyünü görebilecekmiş gibi...Bir zamanlar onun köyü olan o yeri...Belki de ona biri seslenmişti; ona kim olduğunu unutmamasını, taşlaşmış kalbine söyleyen bir ses duymuştu belki...
Güne her başladığımda yalnızca rüzgar var, kuzeyden, gün ışığından bile önce gelmesini istediğim. Kıtayı terk etmek için hazırlanırken telaşlanan,yalpalayan bir rüzgar.