Uzun uzun iç geçirdi ve ani bir keder duydum. Annemin bana karşı sabrı tükenmek üzereyken çıkardığı sesin aynısıydı bu. "Yaptığın her şeyin bir sonucu var. İyi, kötü, orta; daima ödenecek bedeller var. Soru şu: Kim ödüyor? Kimi zaman doğru seçimi yapmak, o sırada sana önemli gelen bazı şeyleri kaybetmek anlamına gelir."
[SPOİLER İÇERİR]
Kitabı çok severek okudum, hızla bitti. RJ üzüldüğünde ben de üzüldüm, o güldüğünde ben de güldüm, o ağladığında ben de ağladım. Özellikle de Madeline'nin mektubunu okurken baya hüngür hüngür ağladım, ne sulu gözüm ama. Bir de Daniel ile konuşup arkadaş olduğu kısım içimi ısıttı, onların arkadaşlığını çok sevdim. Çocuklarından birine Madeline ismini birine ise Rowena'yı koyması ise ayrı bir tatlılık. Beni en çok üzen kısımlarda birisi ise Daniel'in bir gün kız arkadaşının bir gün de en yakın arkadaşının cenazesini kaldırması oldu, onun yanına gidip sıkı sıkı sarılmayı gerçekten isterdim, çok zor bir durum. Kitap aslında bize bir şeyi hatırlatıyor: Hepimizin ölümlü olduğunu ve aniden bir Ölüm Meleğinin gelip bizi trene bindirebileceği gerçeği. İstemeden de olsa aklımda "Ölmeden önce yapmam gereken bir sürü şey var ya onları yapamadan bir Ölüm Meleği gelip beni aldığında her şey için çok geç olursa?" düşüncesi beliriyor.
Dediğim gibi kitabı çok severek okudum, yazarın dilini ise çok beğendim. Umarım kendisinin başka kitaplarını da okuyabiliriz.