Sargun A. Tont

Sargun A. TontSolucanlara Piyano Çalan Adam yazarı
Yazar
8.2/10
58 Kişi
196
Okunma
9
Beğeni
2.817
Görüntülenme
Burada geleceğin bilim insanı genç arkadaşlarımıza yapacağımız öneri "Hocanın yaptığını yap fakat söylediklerini yapma." Bilimde çarkların bazen tersine döndüğünü unutmamakta fayda var.
Sayfa 182Kitabı okudu
Eski Yunanistan'ın Atika yöresinde yaşayanlar en iyi Yunancayı kendilerinin konuştuğuna inanır, yabancıların konuştuğu dillerin "bar, bar, bar" gibi anlamsız hecelerden oluştuğunu iddia ederlermiş. İşte günümüzde "yabancı, vahşi, zalim kimse" diye tanımladığımız barbar kelimesinin kökü, ta o zamanlara dayanıyor.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Başka bir problem, üniversitelerimizde sık sık rastlanan "akraba evliliği." Futbol takımları, yerli yabancı farkı gözetmeden her yerden oyuncu alırken, özellikle devlet üniversitelerimizdeki "akraba evliliği" trajik boyutlara ulaşıyor. Ne kadar açık fikirli olursa olsunlar, bizler nasıl annelerimizin gözünde daima çocuk kalırsak, doktora aldığı üniversiteye atanan bir genç de hocalarının gözünde daima öğrenci olarak kalır. Bu durum doğal olarak kendine özgü idari sorunlar yaratacağı gibi, genç yeteneklerin yeni fikirlere, yeni paradigmalara ısınmasını büyük ölçüde engeller.
Altruizm(özgecilik, diğerkamlık)
Felsefede ahlaki eylemin amacının, başkalarının iyiliği olduğunu öne süren kurama "altruizm" denir. Altruizmde en önemli faktör iyilik yapanın hiçbir karşılık beklememesidir. Adı ilk kez Fransız filozofu Auguste Comte tarafından konulan altruizm, bencilliğin tam karşıtıdır. Altruizm daha küçük dramatik boyutlarda da izlenebilir. Örneğin, süper markette sırasını acelesi olan hiç tanımadığı birine veren, arabasını park ederken yandaki arabaya yeteri kadar mekan hakkı tanıyan, ders kitabıyla yetinmeyerek öğrencilerine en son bilgileri aktarmak için gecesini gündüze katarak kütüphanede çalışan hocaların hepsine altruist diyebiliriz.
Sayfa 142Kitabı okudu
Bizde bilimin ilerlemesi açısından en büyük engel, "oyuncumuz" profesör olunca başlıyor. Ne garip değil mi? Bizim üniversitelerimizdeki profesör arkadaşlarımızın "takımda" kalabilmek için araştırma yapmaları gerekmiyor. Yani "oyuncumuz", en verimli olacağı bir zamanda sırtüstü yatmayı tercih ederse, takımdan atılmak bir yana, diğer devlet memurları gibi her yıl maaşı artmaya devam ediyor.
Yazıklar olsun, doların yeşili uğruna kentin yeşilini yok ettiniz.
Reklam
Yarın akşama yemek düşünen varsa :D
Gordon'un kitabından sizler için tercüme ettiğimiz "Kızarmış Domates Kurtları" yemeğinin tarifi: 3 yemek kaşığı zeytinyağı. 16 domates kurdu. Yarım santim kalınlığında yuvarlak olarak doğranmış 4 tane orta boy yeşil domates. Tuz ve karabiber. Beyaz mısır unu. Büyük bir tavada yağı ısıtın. Sonra domates kurtlarını 4 dakika boyunca kavurun. Ayrı bir yerde kesilmiş domatesleri tuz ve biber attıktan sonra mısır ununa bulayın ve onları da kavurun. Her domates parçasının üstüne iki kavrulmuş kurt koyarak servis yapın. Böyle müthiş bir ziyafetin sonunda eğer bir tatlı yemek isterseniz "Çikolataya Bulanmış Karınca"ya ne dersiniz? Hem bu karıncalar belgesellerde gördüğünüz yağmur ormanların da yaprak kesen yaratıklar.
Sayfa 115 - Doğan KitapKitabı okudu
Bilimsel bir yorum olmayacak ama gelinciklerin kokmaması sanırım çok güzel olduklarındadır. Öyle ya, çok güzel hanımlar da çok kez koku sürmeye gerek duymazlar.
Sayfa 40 - Doğan KitapKitabı okudu
Böceklerle fazla ortak genimiz yok; ama bana kalırsa çok daha derin ortak bir yanımız yar: Onlar da bizim gibi çiçeklere âşık? Tek fark onlar hem yiyor hem seviyor; gül reçelini bir yana bırakırsak biz sadece seviyoruz. Zaten gerçek aşk da hiç karşılık beklemeden sevmek değil midir? Süs çiçekleri yetiştirmek için her yıl milyarlarca dolar harcarız. İşte bizi şempanzelerden, kurttan, kuştan ayıran en önemli özelliğimiz de bu.
Sayfa 105 - Ginko BilimKitabı okudu
Bir kütüphane rafa kaldırılmış bir ormandan başka nedir ki?..
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Konrad Lorenz: Kazların Getirdiği Nobel
"... çok daha önemlisi, Lorenz'e Nobel'i kazandıran çalışmalar bizim ülkemizin herhangi bir kentinde de yapılabilirdi. Eksik olan ördek ve kaz değil, sadece bakış açısı."
Sayfa 86 - NTVKitabı okudu
Vardır böyle gamsız p :D
Her geçen gün birçok hayvan ve bitki türünün yok olduğunu ve birçokları için de felaketin kapıya dayandığını sanirim bilmeyen yoktur.
Sayfa 74 - Doğan kitapKitabı okudu
Hayvanları koruma hakkında en güzel ve anlamlı sözleri bana çok yakın bir arkadaşım anlattı. Çöldeki bir mağarada yaşayan, nesli tükenmeye yüz tutmuş ufacık bir balığı kurtarmak için yoğun çaba harcayan bir bilim insanını ziyaret eden birisi, "bu balığın ne faydası var ki" diye sorduğunda adamın aklına yüzyıllar boyunca birçok filozofun akıl edemediği muhteşem bir yanıt gelmiş: "Peki, senin ne faydan var?" Bu tür problemler sırf "fayda" açısından değerlendirilseydi insan neslinin yıllar öncesi tükenmesi gerekirdi.
Sayfa 142Kitabı okudu
Mantının suyu çıkmış arkadaşlar........ :(
Tadı sirkeye çok benzeyen karıncadan yapılan sos Tayland'da limon yerine kullanılır. Bal arıları larva, pupa ve yetişkin olarak dünyanın birçok yerinde yenir. Tabii zehirlerinden arıtmak için önce kaynatmanız gerekir... Ağaç kurtları çekirgeden sonra belki de en çok yenilen böcek türüdür... Ağustos böceği sığır etine çok iyi bir alternatiftir.
Sayfa 115 - Doğan kitapKitabı okudu
Hayvanların biz insanlara bakarak ürettikleri faydalı bir şey var mı acaba?
Sayfa 44 - Doğan KitapKitabı okudu
Resim