Sarp Balcı

100. Yılında Jön Türk Devrimi yazarı
Yazar
6.7/10
7 Kişi
26
Okunma
0
Beğeni
425
Görüntülenme

Sarp Balcı Sözleri ve Alıntıları

Sarp Balcı sözleri ve alıntılarını, Sarp Balcı kitap alıntılarını, Sarp Balcı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmparatorluktaki huzursuzluk, eşkıyaların düzenledikleri baskınlarda gitgide daha cüretli olmalarına yol açıyordu. Hollandalı bir yurttaş olan Mock, İzmir’e 19 kilometre uzaklıkta olan Sevdiköy’de öldürülmüştü. Varlıklı bir Müslüman, Aydın yakınlarındaki bir camiden kaçırılarak dağa kaldırılmış; ailesi, 400 lira gibi o dönem için hatırı sayılır bir fidyeyi ödedikten sonra serbest bırakılmıştı.
1911-13 yıllarında İtalya ve Balkanlar’da yapılan savaşlar büyük bir istikrarsızlığa yol açmıştı. Zırhlı birliklerin eşkıyalarla mücadelede kullanılamaması, eşkıyalığın yaygınlaşmasına neden olmuştu. Orduya katılmak istemeyen köylüler ve asker kaçakları, dağların yolunu tutuyorlardı. Eşkıyaların arasında, Anadolu’da yaşayan Rumlar ve Yunanistan göçmenleri bile vardı.
Reklam
Çakırcalı’nın ölümünden sonra, yeni çeteler peydahlandı. Pire’den gelip Bodrum yakınlarına yerleşmiş olan Karabacak diye anılan eşkıya, o bölgede faaliyetlerini sürdürmekteydi. Bergama’daki iki çetenin jandarma tarafından izlendiği söyleniyordu. 1912 Şubat’ında, Sami adındaki eşkıyanın Çakırcalı’nın yerini aldığına ilişkin haberler geliyordu. Eski çete yok edildikten sonra, daha önce jandarmayla bağlantısı olduğu söylenen Sami, dokuz kişilik bir çeteyle dağları tutmuştu. Sığır hırsızlığıyla İzmir bölgesindeki çiftçi ve mal sahiplerini bezdiriyor; onun eylemlerinden küçük çiftçiler de mağdur oluyorlardı.
Ahmed Şerif, haydutluğun ve sığır hırsızlığının o dönemde yaygın olduğunu anlatmaktadır. 1908 öncesindeki eşkıyalığın çeşitli nedenleri vardı. Frank Gates, anılarında, 1908’deki rejim değişikliğinden sonra, merkezileşme politikasının ve beylerin/ağaların yerel güçlerinin, taşradaki feodal unsurların yok edilmesinin yasal boşluğa neden olduğunu ileri sürüyor. Beyler, geçmişte, hâkim oldukları bölgede yasayı koymuşlar, düzeni sağlamışlardı; merkezileşmekte olan devlet, bunu yapamayacak ölçüde güçsüzdü
Eşkıyalık, 1908 Devrimi’nden önce, Anadolu’da yaygındı; devrimden sonra da temel bir sorun olmaya devam etti. Devletin ne onu bastırabilecek gücü vardı, ne de köylülerin –karşılanmaması eşkıyalığa kaynaklık eden– taleplerini yerine getirecek reformları gerçekleştirme olanağı.
Ziya Gökalp’ın temsil ettiği Türkçülük ve Türk milliyetçiliği ideolojisi Garpçılıkla, milli devlet ideolojisiyle bir bakıma uyum halinde idi, fakat Ziya Gökalp, bir toplumu bir arada tutan, onun çimentosunu oluşturan şeyin, örfüâdat olduğunu söylüyor, Türk’ü bir arada tutan şey din dahil örfüâdattır, diyordu
36 öğeden 91 ile 36 arasındakiler gösteriliyor.