Görüyor musunuz, insan bir anda ve tümüyle gözden kaybolamaz, önce kendisinden biçim ve öz olarak ayrı bir şeye dönüşür - mesela valste, mesafede, zar zoe duyulan akşamki valste, yani önce parça parça, sonra tümüyle kaybolan valste.
Düzeltmeyin, kasten bu 'geçmiş' sözcüğünü 'merhum' sözcüğü yerine kullanıyorum, kabul edin, ilki daha iyi, daha yumuşak geliyor kulağa ve çok da umutusuz değil.
Evet Roza, evet, diyor öğretmen Pavel, o gece aramızda olanlar bir çölü yakıp kavuran bir aleve, sahibinin yakında öleceğini haber vermek üzere karanlığın içinde birdenbire yerinden düşen bir ayna parçasında yansıyan yıldız kaymasına benzeyecek.