Şaziye Karlıklı, 1961 yılında İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdi. 1982 yılında Türk Haberler Ajansı’nda başladığı gazeteciliğe 1985 yılından itibaren Nokta dergisinde devam etti. Ercan Arıklı yönetimindeki Nokta dergisinde toplum ve ekonomi üzerine araştırma ağırlıklı haberleriyle dikkat çeken Şaziye Karlıklı, bu dönemde “ileride yazabilirim” düşüncesiyle Türkiye’nin önemli figürleri ve olayları hakkında bilgi ve belge arşivlemeye başladı. Daha sonra Ekonomist dergisinin Haber Müdürlüğü de dahil olmak üzere çeşitli dergilerde yöneticilik yapan Şaziye Karlıklı, Para dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğinden sonra medyadaki aktif yöneticilik görevini bıraktı. Gazete ve dergilerde yazmayı sürdürmekle birlikte ağırlıklı olarak kurum tarihi kitapları üzerinde çalıştı. Migros, İGS, YKM için hazırladığı kitapların yanı sıra Cumhuriyet Kıyafetleri, Suyla Buluşan Kent: Şanlıurfa, Değişimin Simgesi: Kahramanmaraş ve Yaşayan Anadolu Takıları’nın da yazarıdır. Uzun yıllar Türkiye’nin önemli bir grubuna yayın ve iletişim danışmanlığı da yapmış olan Şaziye Karlıklı, günümüzde bütün profesyonel sorumluluklarını bıraktı ve “ileride yazabilirim” dediği kişi ve olayları kitaplaştırmaya başladı. Evli ve bir çocuk sahibi olan yazar, Ayvalık’ta yaşıyor.
Bu kitabın tanıtımını gördüğüm ilk andan beri kesinlikle bu kitabı okumalıyım, bu kitap tam benlik demiştim. Öyle de oldu.
Peki bu kitap niye benlikti? Emine Adalet Pee.. Dans ve sanat aşkıyla çocukluğundan beri yanıp tutuşan bir kadının ünlü bir dansçı ve sanatçı olabilmek için göze aldıkları... O'nu yoksulluktan en zirveye taşıyacak olan azmi, cesareti, tutkusu ve ihtirası...Bu öyle bir azim ki Atatürk ile tanışma şerefine eriştirecek, öyle bir cesaret ki tüm Almanya ve Avrupa'ya korku salmış Hitler'in karşısında dans ettirecek. Ve Türk Mata Hari'si olarak anılmasını sağlayacak olan olaylar zinciri... Istanbul'dan Anadolu'ya oradan da Avrupa ve Amerika'ya uzanan tarihle içiçe geçen masalsı bir yolculuk aynı zamanda... Ve her masalın, masal gibi hayatların da bir sonu var maalesef.
Bu masal gibi yaşamı okurken, her sayfada bir sonraki sayfasında ne olacak ne bitecek merakıyla okudum.
Kitabı asıl okumamda ki etken; dansa olan merakım, ilgimdi. Beni yakından tanıyanlar bilir çocukluğumdan beri, her ne kadar Emine Adalet Hanım kadar olmasa da, bende dans etmeyi severim, hele ki keyfim yerindeyse... Dans türlerine meraklıyımdır ve öğrenmeye çalışırım. Ama onun gibi de birçok şeyi gözardı edecek kadar da değil tabi.. Kısacası ben bu kitabı severek okudum. Eğer sizler de akıcı, merak uyandıran, biraz tarihi kurguyu içinde barındıran kitaplar seviyorsanız şans vermenizi tavsiye ederim
Hiç düşündünüz mü? Osmanlı Devleti'nin son padişahı Vahdettin olmasaydı, bugün bir Türkiye Cumhuriyeti olur muydu diye.
Ben bu kitabı okurken ve okuduktan sonra bir kez daha düşündüm.Bence olmazdı.
Onun gibi güçsüz aciz bir padişah yerine güçlü dediğim dedik, ileriyi ön gören,stratejik düşünen zeki biri olsa idi belki de Türkiye Cumhuriyeti
Benli Belkıs, Kuva-yi İnzibatiye(Hilafet) Ordusu komutanı Süleyman Şefik Paşa’nın kızı, Dedesi Rumeli Beylerbeyi ve Konya Valisi Ali Kemali Paşa
İlginç bir hayat, kitabın hakkını veren gerçekten “efsane aşkların kadını”ymış kendisi... Güzelliği dillere destan Belkıs Söylemezoğlu... dönem kitabı ve biyografi severlere tavsiye ederim.. yaşadığı dönemde hem Türkiye’nin hem de dünyanın siyasi olaylarıyla ilgili de kesitler var... bizim ülkemizde laik sistem yerine islami sistemin tesis edilmesini isteyenlerin sadece bugün değil her dönemde varolduğunu bir kez daha hatırlıyoruz okurken yani bunlar bitmiyor
kitapta bahsi geçen Ferdi Tayfur tiyatro ve seslendirme sanatçısıymış... dönem olarak bizim bildiğimiz Ferdi Tayfur olamayacağını anladım ama hiçbir bilgi bulamamıştım, bu cahilliğim de giderilmiş oldu
Benli BelkısŞaziye Karlıklı · Doğan Kitap · 201899 okunma