Sebahattin Şen

Sebahattin ŞenGemideki Hayalet author
Author
9.7/10
3 People
13
Reads
2
Likes
526
Views

About

Title:
Yazar

Readers

2 readers liked.
13 readers read.
1 readers are reading.
6 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Köye gidilmedikce Türkiye değişmeyecektir
Köy-"Doğu", Kürt - "Doğulu" -köylü eklemlenmeleri filmlerde kurgulanan belli stereotiplerin üretilmesiyle mümkün oluyor. Top­lumsal gerçekçi filmlerin dramatik ve komedi anlatılarında Kürtlüğü /köylülüğü işaretlemek için kurgulanan karakterler belli stereotip­ leştirmeler aracılığıyla üretiliyor. Zengin-despot-ırz düşmanı ağa, yoksul-cahil maraba, töre kurbanı - örselenmiş kadın, salak-naif er­ kek gibi kategoriler üzerinden üretilen stereotipler köylülükle ek­lemlenen ve Kürtlüğe işaret eden temsiller olarak kullanılıyor. Bura­ da filmlerdeki Kürt/"Doğulu" karakterlerin kurgulanma biçimleriy­le iktidar ve sembolik şiddetin stereotipleştirici temsil pratikleri ara­cılığıyla üretilme biçimleri arasındaki ilişkiye değinmek gerekiyor.
Reklam
Türklüğün temel niteliklerinden biri Türklüğü­nün farkında olmaması, onu dilbilimsel, kültürel ve tarihsel olanın üstüne çıkararak doğallaştırması; onu varlığın doğal hali, özü gibi ta­hayyül etmesidir.
Ulus Baker, Deleuze'ün Sinema II Zaman-İmge kitabında geliş­tirdiği modern siyasal sinemalar kavramsallaştırması üzerinden Yılmaz Güney filmlerine bakıyor. Baker, Yılmaz Güney'in Umut, Sürü ve Yol gibi filmlerinin seyircide ortaya çıkardığı etkileri "şok ve be­yin" olarak adlandırıyor. Baker'in kullandığı biçimiyle "Şok ve Be­yin", izleyicide bir tür "karabasan" etkisi ortaya çıkarıyor. Umut, Sü­rü ve Yol'da tek bir politik mesaj olmamasına rağmen, söz konusu filmleri "politik" yapanın ne olduğu sorusunu soran Baker, Yılmaz Güney sinemasının geleneksel politik sinemadan ayrıldığını söylü­yor. Güney'in sineması kamusal, politik olan ile özel ve kişisel olan arasında kurulan ayrımların yapay olduğunu ve kişisel olanın politik, kamusal ve politik olanın ise kişisel olduğunu çarpıcı bir şekilde or­ taya koymasıyla farklılaşıyor. Baker'e göre, "Yılmaz Güney sinema­ sının önemli özelliği eskiyle yeninin, feodal ile burjuvanın, ideolo­jiyle düşüncenin, bilinçle bilinçdışının, bilinçlenmeyle öncesinin ar­dışıklığını değil, saçmalık düzeyine varan biraradalıklarını sunması­dır. Orada artık klasik politik sinemada olduğu haliyle Eski'den Ye­ni'ye, özel hayattan toplumsal, politik ve kamusal hayata, bilinçsiz­likten sinematografik ' yumruk' sayesinde bilince geçiş, yükseliş ve bununla beraber kişisel, özel olanla kamusal, politik olan arasındaki oynak sınırlar yoktur -kişisel olan her şey politiktir, politik olan her şey de kişisel".

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok