Şebnem Dergisi

Şebnem DergisiŞebnem Dergisi - Sayı 178 dergisi
Dergi
9.8/10
4 Kişi
49
Okunma
26
Beğeni
1.590
Görüntülenme

Hakkında

Karanlık bir gecenin en karanlık zamanında, beyaz duvarların arasında, uykunun dünya turuna çıktığı bir sırada başladı her şey. Hep dertlerle, hastalıklarla, kederle kaçan uyku; bu sefer farklı nedenle terki diyar eğlemişti bedeni. Kendi özüyle, batı edebiyatı arasında bir yol bulmaya çalışan edebiyatımız gibi, taklit ve özgünlük, dün ve yarın, doğu ve batı arasında kalmış, kendine bir yol arayan gençlerin parlayan dimağlarıydı uykuları kaçıran. Henüz tecrübe denilen ve düşünceleri kısıtlayan prangalara mahkûm olmamış, yeniliğin izinde gençlerin sesiydi düşünceleri değiştiren. Artık kalem ve kelam gençlere geçmeliydi. Kendi seslerini duyurabilmeliydiler,duyurabilmeliydik. Bunun için, hayatın vazgeçilmez bir parçası olmuş, yokluğunda insanın içindeki trafik lambalarını kesen internetti aranan ortam. Ve henüz emekleme aşamasında olan sanal dergiydi mekân. Evet, bir dergi çıkarılacaktı ve bu, sanal dergi olacaktı. Maddi bir beklenti içinde olmadan, okura masrafsız erişmeydi maksat. Üç beş kişinin bir araya gelip, devletler kurup devletler yıktığı, cihanı 7defa baştan sona fethettiği, bununla da yetinmeyip samanyoluna çıktığı bir zaman diliminde; belki cılız, bir o kadar mütevazı bir ses yansıyordu semaya. Adı Lisan-ı Aşk oluyordu. Aşkla söylüyor, aşkla çalışıyor ve aşkla dile geliyorlardı. Onların dile gelişi değil aşkın dile gelişiydi bu. Aşkın lisanıydı, Lisan-ı Aşk’tı. Size gelene kadar bu süreç acemi ruhun teriyle yoğrulmuştu ve yoğrulacaktı. Hayatın her alanında yaşanan kavramlar karmaşası, bu süreçte de kendisini göstermişti. Geriye dönüp bakıldığında bir menderesi andırıyordu süreç. Zik zaklarla, git gellerle doluydu. Ve hiç görmediği bir denize akıyordu; okura akıyordu. Kış kapıdaydı geceler uzuyordu ancak zaman daralıyordu. Geceler hızla gündüze karışıyor, takvimler sonbahar yapraklarına eşlik ediyordu toprağa düşerken. Ve saatlerce mesai harcanıyordu farklı şehirlerde farklı pencerelerin önünde. Geceler fikir fırtınalarıyla sallanıyordu. Derken kronometre sıfırlanmış ve son takvim yaprağı toprağa düşmüştü. Aylar süren çalışmalar okurla buluşacaktı. Karşınıza çıkacaktı. Okurla buluşacak olmanın sevinci ve tüm hazırlıkların tamamlanması stresi birbirine karışmış bir halde, an tamam oldu. Lisan-ı Aşk sayfalarını açtı. Bu süreçte gecesini gündüzüne katarak işin mutfağında kalan Teknik Ekibimiz, Vahap Ayzet, Betül Aydın, Erdinç Salar’a, Yazarlarımız, Ali Aslan, Abdurrahman Solak, Betül Aydın, Burak Deveci, Burak Eren, Cemaliye Başer, Çağrı Ünüvar , Hüseyin Oruç,Kübranur Özata, Mahmut Şen, Rabia Harmancı, Salim Değirmenci, Tansu Karip , Umut Işıklı, Vahap Ayzet, Yusuf Ömer Arıcı’ya, Hukuk Danışmanlarımız, Burak Deveci, Ramazan Yüksekkaya, Sami Sağ’a, Mali Danışmanımız, Emine Dumlu’ya, sürece katkı veren, Ömür Ali Aşan, Volkan Koç, Emre Pala, Barış Alp, İbrahim Baran, Meltem Acır, Süleyman Kalkan ve Zeynel Bozkurt hocamıza teşekkürü bir borç biliyorum. Emeği geçen herkesin, emeğine sağlık. Faydalı olması dileğiyle.
Tam adı:
Dergi sahibi: Erkam yayın san. ve tic. A.Ş. adına Abdullah Sert

Okurlar

26 okur beğendi.
49 okur okudu.
4 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
devamını tıklayıp okuyabilirsiniz
“Şunu bil ki, bu dünyada başkalarının hep iyi taraflarını görenlerin, yarın mahşer günü kusurları görmezlikten gelinir. Ey akıl sahibi! Gül, dikenle beraber bulunur. Senin dikenle ne işin var? Gülü demet yap… Eğer tabiatında dâimâ ve yalnız kusurları görmek varsa tavus kuşunda çirkin ses ve ayaktan başka bir şey göremezsin.” Velhâsıl “Settâru’l-uyûb” olan Allah Teâlâ’nın, biz kullarının sayısız kusur ve hatâlarını örtüp affettiği gibi, bizler de affedici ve kusurları örtücü olmalıyız. Zira gönüllerinde Allah Teâlâ’nın muhabbetini taşıyanlar, affetmeyi ve kusurları örtmeyi de severler. Biz, Allâh’ın kullarını affedelim ki, O da en fazla muhtaç olduğumuz bir günde bizi affeylesin. Zira Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede kullarına şöyle soruyor: “…Allâh’ın sizi affetmesini istemez misiniz?..” (en-Nûr, 22) Cenâb-ı Hak bizleri, kıyâmet günü ilâhî affa mazhar olan sâlih kulları zümresine girebilmeyi lûtf u keremiyle ihsan buyursun… Âmîn!..
Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için, gökyüzünün öğrencisi olmak lazım.
Reklam
Oysa huzur sadelikteydi ve bunun delili olarak da Peygamber Efendimiz'in "Sadelik imandandır." hadîs-i şerîfi yetmeliydi. Fakat yetmedi, yetemedi.
Sayfa 32
Kalpte irade yoktur. Kalp ya müsbete ya da menfîye döner. Bu sebeple îman kalpte iyice köklenmeli ki, bir tâviz olmasın. *Müspet: Olumlu, Menfî: Olumsuz
Sayfa 21 - Ne Kadar Yakınsın?, Osman Nuri TopbaşKitabı okudu
Rabbimiz kadının sâliha oluşunu, kadınlığı ve anneliği ile temellendirmiş, bu alanlar üzerinde önüne Cennet’i sermiştir. Bu önceliklere dikkat edilmeden ve hattâ onların önemsizmiş gibi arka planda kaldığı hiçbir iş, hiçbir faaliyet ve hizmet alanı, bizi mesut etmeye yetmeyecektir. Çünkü ruh, Allâh’ın râzı olduklarından beslenir, huzur ve neşe bulur. Denge kurulamadığında vazgeçilecek olan şeyler, nâfileler ve mübahlardır.
"Senden sonra Kudüs'te ortalık yine cehennem yerine döndü. Acın, başka acılarla silindi. Zalimler zulmetmeye, mazlumlar yalnız kalmaya devam etti. Ne yaptıysam yaşatamadım, hediye ettiğin papatya solup gitti"
Şebnem Dergisi
Şebnem Dergisi
/sayı 197
Neslihan Nur Türk
Neslihan Nur Türk
"Başarı ve mutluluğun formülü aslında basittir. Fakat biz insanlar onu zorlaştırınız. Yapılması gerekenler şunlar: Tutkuyla bağlan ve iradeyle hedefine ilerle."
Büşra Ümmühan
Büşra Ümmühan
Şebnem Dergisi
Şebnem Dergisi
Sayı 203 #" İrade Güncellemesi Yükleniyor "
Reklam
KALB-İ SELÎME ULAŞABİLMENİN EN GÜZEL YOLU Kalbi mâsivâdan koruyup ihlâsa erdirerek kalb-i selîme ulaşabilmenin en güzel yolu, başlıca şu vasıflarla mücehhez olabilmeye bağlıdır: 1. Zikir vâsıtasıyla Allah -celle celâlühû- ile beraber olabilmek için ihsan duygusuna nâiliyyet, yani kendini dâimî bir sûrette ilâhî murâkabe ve gözetim altında hissedebilmek. 2. Râbıta vâsıtasıyla, başta Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- olmak üzere sâdık ve sâlihlere muhabbeti dâimâ tâze tutabilmek, onların hâllerini numûne-i imtisâl edinebilmek; böylece feyiz denilen mânevî enerjiyi te’min etmek. 3. Sohbet vâsıtası ile îman kardeşliğini yaşayıp merhamet, fedâkârlık ve kendi imkânlarını muhtaçlara ve Allah yolundaki gayretlere sarf etme hasletlerini kazanarak kalbi tekâmül ettirmek. 4. Hizmet vâsıtasıyla bütün mahlûkâtı gönlün merhamet ve muhabbet dâiresi içine alabilmek. 5. Bu ilâhî emâneti, yani vücudu helâl gıdâ ile beslemek. Zira helâl gıdâya dikkat edilirse, kalpler Allâh’ın emrine itaat meyliyle dolar ve vücudumuz hayır kaynağı olur.” Niyazımız odur ki, Rabbimiz kendi esrârından bir sır olan ihlâsın hakîkatine bizleri de nâil eylesin… Âmîn. Kaynak: Merve Güleç, Şebnem Dergisi, Sayı: 185
Şebnem Dergisi
Şebnem Dergisi

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
40 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Yine Şebnem dergisi ile geldim. Niğde-Koyunlu'da görev yaptığım esnada vakıftan hoş bir hâtıra idi. Okumak yeni nasip oldu. Daha önce de bahsettiğim üzere Şebnem,  toplumun inşaası için çabalayan kalemlerin  toplandığı Kadın ve Aile dergisidir. Dergi kapağında dikkat çektiği üzere bu sayıda Evlilik konu oluyor. Derginin içeriğindeki değişmeyen konu sırasını söyleyecek olursam; kadın, aile, İslamî konular, tıbbi bilgilendirme, çocuk eğitimi, gıda teknolojisi, yemek tarifi şeklinde sıralanıyor. Derginin, ailelerimizin bereketini artırması duası ile...
Şebnem Dergisi - Sayı 152
Şebnem Dergisi - Sayı 152Şebnem Dergisi · Erkam Yayınları · 20172 okunma
44 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Şebnem, Altınoluk dergisinin ekidir. 'Kadın ve aile' dergisi olarak geçen Şebnem dergisi, bugün hakikaten her eve aylık gelmesi gereken değerli dergilerdendir. Gerekli diyorum çünkü, çağın vebası feminizm gibi İslam hukukuna isyan eden omurgasız ideolojiler ailemizi, hassasiyet ve inançlarımızı günden güne elimizden almaya çalışırken bir yandan İslam'ın çizgilerinden taviz vermeme gayretinde olan çalışmaları okuyan, yayan ve bu düsturda yazan güçlü bir nesil olmalıyız. A l ı n t ı "Öğrenmeler, bilmeler hayatın gereğidir. Lakin bilenlerin topu gelse, bunlar bizde, "haddini bilmiş tek bir kişinin çeyreğidir" denir. " Neslihan Nur Türk
Şebnem - Sayı 186
Şebnem - Sayı 186Şebnem Dergisi · Erkam Yayınları · 20202 okunma