“Sevgi nedir? Bir alev mi, bir tutku mu, bir coşku mu? Yoksa adım adım kazanılan bir yürek, yüklenen sorumluluk, en zor zamanda uzatılan el mi? Sevgi tutku mu, emek mi?”
“İyi ama” der Meral, “aşık olduğun benim resmim. İşte ben de burdayım. Söyleyeceklerini dinlemeye geldim.” Kuşkuyla karşılık verir Halil: “Belki sen benim bütün güzel düşüncelerimi yıkarsın.”
(…)
“Bu korku sevdiğin şeye ebediyen sahip olabilmek için çekilen bir korku. Ben senin resmine değil de sana aşık olsaydım o zaman ne olacaktı? Belki de alay edecektin. Halbuki resmin dostça bakıyor bana ve ebediyen de öyle bakacak.
"Sevgi nedir? Bir alev mi, bir tutku, bir çoşku mu? Yoksa adım adım kazanılan bir yürek, yüklenen sorumluluk, en zor zamanda uzatılan el mi? Sevgi tutku mu, emek mi?"