Küçük yaşta ailesiyle birlikte Basra’ya yerleşti, tahsilini orada tamamladıktan sonra Bağdat’a gitti. Saraya girip kısa sürede dikkati çekerek dönemin güçlü veziri Yahyâ b. Hâlid el-Bermekî’nin yanında başkâtipliğe kadar yükseldi. Hârûnürreşîd, Bermekîler’i bürokrasiden uzaklaştırdığı sırada (187/803) Sehl önce hapsedildiyse de bir süre sonra serbest bırakıldı, Vezir Yahyâ’nın en önemli görevi olan divanları yönetme işi ona verildi; bu sebeple kendisine “sâhibü’d-devâvîn” denilmekteydi. Ayrıca Sâsânî Hükümdarı Enûşirvân’ın meşhur veziri Büzürgmihr’e nisbetle “Büzürgmihr-i İslâm” lakabıyla anılmaya başlandı. Arap ırkçılığına karşı bir tepki olarak ortaya çıkan Şuûbiyye hareketinin önemli isimleri arasında yer alan Sehl b. Hârûn Emîn-Me’mûn mücadelesinde tarafsız kaldı; Me’mûn’un iktidarı ele geçirmesinden sonra Vezir Fazl b. Sehl tarafından halifeye takdim edildiğinde hitabet, edebiyat ve belâgatıyla onun dikkatini çekti; bir Pehlevî uzmanı sıfatıyla danışmanlığını yaptı ve Fars kültürünün Abbâsîler’i etkilemesi hususunda aktif rol oynadı. 204 (819) yılında Hizânetü’l-hikme (Dârülhikme) adıyla bilinen saray kütüphanesinde görevlendirildi; Beytülhikme’nin kuruluşunun ardından da buranın yöneticiliğine getirildi ve bu görevdeyken vefat etti. Sehl b. Hârûn ılımlı bir Şiî-Mu‘tezilî idi; eserlerinde sahâbîlerin aleyhine söz söylememiş, hatta onlar hakkında övücü ifadeler kullanmıştır.
Tam adı:
Ebû Amr (Ebû Muhammed) Sehl b. Hârûn b. Râhiyûn (Râhibûn, Râmnûy, Râheveyh) el-Ahvâzî ed-Destümeysânî el-Basrî