“Bak,” dedi dedesi. “Mehtaba bak. Yıldızlara bak. Yaratılan her şey Allah’ın ayetidir, yani O’nun büyüklüğünün delilleridir. Kâinat dediğin, bize okumamız için verilmiş koskoca bir kitap. Mevlâm ne diyor: “Bilen bir toplum için ayetleri ayrı ayrı açıkladık.” Allah’ın ayetlerine bakıp düşünecek, düşününce O’nun büyüklüğünü okuyacaksın.”
Bizi böyle güzel yaratan Musavvir, birbirinden güzel yiyecekleri sofralarımıza gönderen Rezzâk, minicik kuşları yuvasında koru-yan Hafîz, kendisinden af dileyenleri affeden Gaffâr, duaları ka-bul eden Mucîb O’dur.
“Düşüne düşüne okul birincisi olunsaydı, hindilerin hepsi profesör olurdu,” dedi dayısı gülerek.
“Sadece düşünmüyorum, dua da ediyorum,” dedi Yahya yine televizyona bakarak.
“O da iyiymiş ya,” dedi dayısı gülerek, “peki duanın kabul olacağını ne biliyorsun?”
“Dün bir yerde okudum. Allah’ın Mucîb diye ismi varmış. Duaları kabul eden demekmiş. Ona güveniyorum.”
“Keşke biraz daha okusaymışsın Allah’ın güzel isimlerini. Mesela bir de Adl diye ismi var. Allah çok adaletlidir demek. Yani çok dua edeni değil,
kim hak ediyorsa onu birinci yapar."
Sayfa 41 - DİB. ADL: Yüce Rabbimiz, çok adaletlidir. Herkesin hak ettiği kadarını bilir, herkesin hakkını verir.